Esas No: 2022/5280
Karar No: 2022/15155
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/5280 Esas 2022/15155 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/5280 E. , 2022/15155 K.Özet:
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine itiraz eden sanık ve savunmanın temyizi incelendi. Yargılamaların hukuka uygun yapıldığı ve delillerin doğru biçimde belirlendiği sonucuna varıldı. Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine itiraz eden sanık ve kurum vekilinin diğer temyiz nedenleri kabul edilmedi; ancak suç tarihi itibarıyla sanığın adli kaydında açıklanmama kararı mevcut olduğu için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun davayı sonuçlandıran hüküm niteliğinde olmadığı, cezası ertelenen sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği ve denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 51/7., 53/1., 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1-Sanıklar hakkında kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerinin zararına dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve sanık ... müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ... ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... ve katılan kurum vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ... ve katılan kurum vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
a-Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarihli 346 Esas ve 25 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği gözetilmeden; alt sınırdan ceza tayin edilen ve bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluşması nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-Mahkûm olduğu ... süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c-5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesinde "hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirileceğine karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.