Esas No: 2021/7507
Karar No: 2022/2202
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7507 Esas 2022/2202 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/7507 E. , 2022/2202 K.Özet:
Sahinler Music Production and Tourism Ltd. Co.'s legal entity was registered in Istanbul Trade Register Office under the number 369941. However, it was terminated automatically by the office without liquidation. Therefore, the plaintiff requested the reinstatement of the company claiming that there were unreleased songs still owned by the company. The First Instance Court accepted the plaintiff's request and ruled for the revival of the company by stating that the termination was due to the negligence of the Trade Register Office. Later, the defendant appealed this decision, but the Appeal Court rejected the appeal claiming that there was no error in the previous decision. The defendant then filed a further appeal which has also been rejected by the Supreme Court.
The courts referred to Article 32 of the Turkish Commercial Code and Article 7 of the Temporary Article of the Turkish Commercial Code No. 6102, which regulate the registration of companies in Turkey and the duties and responsibilities of trade register offices. They emphasized that the Trade Register Office erred in terminating the company without liquidation. The courts also noted that the company has a legal right to perform all activities such as capital-related transactions in accordance with relevant laws and regulations.
Relevant Laws and Regulations:
Turkish Commercial Code No. 6102
Temporary Article 7 of the Turkish Commercial Code
Article 32 of the Turkish Commercial Code
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.02.2020 tarih ve 2018/939 E. - 2019/348 K. sayılı ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nce verilen 07.07.2021 tarih ve 2020/1536 E. - 2021/859 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 369941 sicil numarasında sicile kayıtlı iken resen terkin edilen Şahinler Müzik Yapım ve Turizm Ltd. Şti.'nin uhdesinde tasfiyesi yapılmamış eserlerinin bulunduğunu ileri sürerek şirketin ihyasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin TTK'nın 32. maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, tescil konusundaki taleplerin ilgili yasanın kendilerine verdiği görev yetki alanında değerlendirilerek sonuca bağlandığını, dava konusu olayda da Ticaret Sicil Memurluğu'nun 6102 sayılı TTK.'nın geçici 7. maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 369941 sicil numarasında sicile kayıtlı Şahinler Müzik Yapım ve Turizm Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmiştir.
Ek Kararda, mahkeme kararında şirketin belirli bir işleme hasren değil, ticaret sicil memurluğu tarafından gerekli tebliğlerin usulüne uygun yapılmamış olması nedeniyle oluşan kanaate istinaden tüzel kişiliğinin ticari hayatına devam edecek şekilde daimi olarak ihyasına karar verildiği, dolayısıyla davaya konu şirketin; sermaye ile ilgili işlemler dahil Türk Ticaret Kanunu ve sair mevzuatın düzenlediği tüm haklardan istifade edebileceği ve tüm yükümlülükleri de yerine getirilmesinin gerektiği, ticaret sicil memurluğunca sermaye işlemlerindeki eksikliğin ikmali için gerekli imkanın bu kapsamda tanınmasının ve dolayısıyla mahkeme kararının bu şekilde yorumlanarak infazının gerektiği gerekçesiyle hükmün bu şeklide açıklanmasına ve ayrıca karar tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Ek Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece dava kabul edilerek şirketin ihyasına karar verildiği ve bu kararın 03/06/2019 tarihinde kesinleştiği, karar kesinleştikten sonra 04/02/2020 tarihinde davacı tarafından Ticaret Sicil Müdürlüğünce hükmün infaz edilmediğini beyan ederek hükümle ilgili tavzih talebinde bulunduğu, bu talep hakkında ise mahkemece 26/02/2020 tarihli ek karar ile karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği, tavzih istemine konu nihai kararda, tavzih için Kanunun aradığı yeterince açık olmama veya icrasında tereddüt uyandırma yahut birbirine aykırı fıkralar içerme gibi koşulların hiçbirinin mevcut olmadığı, davalı tarafça her ne kadar ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de, istinaf dilekçesinin içeriği ve talep sonucuna göre, istinaf isteminin taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşen nihai karara ilişkin olduğu, hükmün tavzihine ilişkin bir talebi içermediği, davacı tarafın tavzih talebi hakkında verilen ve nihai kararın hüküm fıkrasında herhangi bir değişikliğe yol açmayan, mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair ek kararında da bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.