Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20914 Esas 2022/9665 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/20914
Karar No: 2022/9665
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20914 Esas 2022/9665 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/20914 E.  ,  2022/9665 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, YargıtayCumhuriyet Başsavcılığınca 16/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Şüpheli Furkan Dincel hakkında, 06/09/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2018 tarihli ve 2018/21846 soruşturma, 2018/296 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda başvurulacak itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın şüpheliye tebliğ edildiği, infazı için 05/12/2018 tarihinde Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2-Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/12/2018 tarihli ve 2018/1744 DS sayılı çağrı yazısının önce şüphelinin bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, adreste tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese MERNİS şerhi düşülerek tebliğe çıkarıldığı, 22/01/2019 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 13/02/2019 tarihli uyarı yazısının 27/02/2019 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3-Erteleme kararının kaldırılarak, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2019 tarihli ve 2018/21846 soruşturma, 2019/2575 esas, 2019/2050 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4-Malatya 7.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararı ile Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısı ve uyarı yazısı tebliğinin doğrudan şüphelinin MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
    5-Dosya arasında bulunan Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/869 esas ve 2017/119 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
    a-) Şüpheli hakkında, 23/03/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 31/03/2016 tarihli ve 2016/6238 soruşturma, 2016/191 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile tedavi denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, karar verildiği,
    b-) Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, infazın devamı sırasında şüphelinin uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 03/08/2016 tarihli ve 2016/14887 soruşturma, 2016/4413 esas, 2016/3624 sayılı iddianamesi ile, Malatya 4.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    c-) Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2017 tarihli ve 2016/869 esas,2017/119 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, karar verildiği, kararın 15/06/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/09/2018 tarihli ve 2018/21846 soruşturma, 2018/296 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinden bahisle sanık hakkında kamu davası açılması üzerine, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararını kapsayın dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli kararı ile Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen 27/09/2018 tarihli ve 2018/21846 soruşturma, 2018/296 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine ilişkin karardan sonra denetimli serbestlik müdürlüğünce çıkarılan 09/01/2019 tarihli davetname ve 13/02/2019 tarihli uyarı yazılarının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle davanın durmasına karar verilmiş ise de; sanık hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/03/2016 tarihli ve 2016/6238 soruşturma, 2016/191 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip sanığın denetim süresi içerisinde tekrardan uyuşturucu madde kullanması sebebiyle anılan kararın kaldırılarak, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 03/08/2016 tarihli ve 2016/14887 soruşturma, 2016/4413 esas, 2016/3624 sayılı iddianamesiyle açılan davada, Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihli ve 2016/869 esas, 2017/119 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın itiraz edilmeden 15/06/2017 tarihinde kesinleşmesi karşısında, kanun yararına bozmaya konu Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/355 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 06/09/2018 olduğu gözetildiğinde, sanığın işlediği bu ikinci suç nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesinde yer alan, "Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez." şeklindeki düzenleme uyarınca, yargılamaya devam edilerek esas hakkında hüküm kurulması gerekirken tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle durma kararı vermesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında 06/09/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/09/2018 tarihli ve 2018/21846 soruşturma, 2018/296 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2019 tarihli ve 2018/21846 soruşturma, 2019/2575 esas, 2019/2050 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararı ile kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma incelemesine konu 01/10/2019 tarihli kararının, doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı ve 23/11/2019 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilerek 03/12/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştirildiği anlaşılmış ise de;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsendiği dikkate alındığında; somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığın doğrudan MERNİS adresine tebliğ edildiği, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, bu nedenle gerekçeli kararın doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesinde yer alan; “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir” şeklindeki düzenleme karşısında; kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği anlaşıldığından, kararın usulüne uygun şekilde tebliği ile kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
    D-)Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenle, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararının sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/355 esas, 2019/1435 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Hemen Ara