Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7189 Esas 2022/2201 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7189
Karar No: 2022/2201
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7189 Esas 2022/2201 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/7189 E.  ,  2022/2201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUKDAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.04.2019 tarih ve 2018/919 E- 2019/436 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.04.2021 tarih ve 2019/1515 E- 2021/530 K. sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen temyiz başvurusunun reddine dair 01.07.2021 tarihli ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının ortak ve yetkilisi olduğu, ... Teknik... Şirketi'nin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce 13/08/2014 tarihinde sicilden re'sen terkin edildiğini, ancak şirket hakkında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/837 esas sayılı dosyasında dava görüldüğünü, terkin nedeniyle ilgili mahkeme tarafından ihya davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, ... Teknik... Şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalı müdürlüğün TTK'nın 32. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/837 esas sayılı dosyasında görülen dava şirketin terkininden önce 10/05/2013 tarihinde açılmış olsa da ticaret sicil müdürlüğünce TTK'nın 7. maddesi kapsamında resen terkin edildiği, bu davanın görülebilmesi için terkin edilen davacı şirketin ihyasının zorunlu bulunduğu ve davacı tarafça
    ihyasının yalnız İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/837 esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak talep edildiği, şirketin ihyasını gerektiren davanın terkinden önce açıldığı, davanın derdest olması nedeniyle terkinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dosyaya gelen ticaret sicil kaydı ve ekli belge örneklerinden terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK'nın 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsili yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadan terkin işleminin usulsüz olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ...'nün 502161-0 sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasa'nın geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan ... Teknik Hırdavat Gemi İnşaat Malzemeleri Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/837 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına, kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, ihya kararı doğrultusunda dayanak dosyada şirketi temsil etmek üzere şirketin son yetkilisi ...'ın görevlendirilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ...'nce TTK geçici 7. maddeye göre re'sen terkin işlemi yapılırken aynı maddenin 4. fıkrasında belirtildiği şekilde şirket yetkilisine usulüne uygun ihtar yapıldığının ispatlanamadığı, davaya konu ve resen ticaret sicilden terkin edilen şirketin terkinden önce açılmış ve devam eden davası bulunduğundan ve geçici 7. maddenin 4. fıkrasında öngörülen ihtarın şirket yetkilisine yapıldığı da ispatlanamadığından ticaret sicil müdürlüğünce yapılan terkin işleminin yasaya aykırı olduğu, ihya davasının açılmasına davalı ... yasaya aykırı yaptığı resen terkin işlemi ile sebep olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Ek kararda, 16/04/2021 tarihli karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; kararın HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak verildiği, kesin kararların temyizinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin kesin karara ilişkin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Ek karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı tarafın 01.07.202021 tarihli ek karar yönelik temyiz istemi yönünden, Dava şirketin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin davanın kabulüne dair kararı, davalı vekilinin istinaf isteminin Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine kesin olarak karar verilmiş, davacının bu karara karşı temyiz isteminin de reddine karar verilmiştir. HMK m.353 de yer alan “(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir, 1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması. 2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması. 3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması 4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması, şeklindeki düzenleme uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince dosyanın tekrar kendi mahkemesine veya başka bir mahkemeye "davanın esasının yeniden görülmesi için gönderilmesi" sonucu doğuracak nitelikte dava şartları yönünden kararlarının kesin olduğunu anlamak gerekir. Bölge Adliye Mahkemesinin kararı HMK 362. maddesinde sayılan kararlardan olmadığı gibi, dava şartlarına aykırılık da HMK 371/1-b uyarınca bozma sebepleri arasında sayılmıştır. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince, davanın esasına yönelik bir dava şartı olan ve dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi sonucu doğurmayan işin esasına girilerek esastan reddine dair verdiği kararın kesin olduğunun belirtilmiş olması doğru olmamıştır.
    Buna göre kesin olarak verildiği belirtilen 16.04.2021 tarihli kararın temyizi üzerine verilen 01.07.2021 tarihli ek kararla davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de alt dereceli mahkemeye gönderme sonucu doğurmayan ve işin esasına yönelik verilen işbu karara karşı temyiz yolu açık olduğu halde yazılı gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi’nin 01.07.2021 tarihli ek kararının HMK m. 371 uyarınca bozularak kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
    2-Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak üzere ... Teknik Hırdavat Gemi İnşaat Malzemeleri Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına ve tasfiye memuru olarak ...’ın atanmasına karar verilmiş, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda, şirketin sicilden re'sen terkin edildiği tarih olan 13.08.2014 tarihinde, şirketin taraf olduğu İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/837 esas sayılı davasına ilişkin yargılamanın devam ettiği anlaşılmakta olup, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında, "Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz." hükmü uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce yapılan sicilden terkin işleminin usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece, şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması ile ek tasfiye ile sınırı olarak ihyası yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli ek kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re'sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara