Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20909 Esas 2022/9661 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/20909
Karar No: 2022/9661
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20909 Esas 2022/9661 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/20909 E.  ,  2022/9661 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 14/10/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2015 tarihli ve 2015/42915 soruşturma, 2015/518 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 20/11/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, infazı için 09/12/2015 tarihinde Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 21/12/2015 tarihli ve 2015/4066 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 24/12/015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 18/01/2016 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Erteleme kararının kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 23/02/2016 tarihli ve 2015/42915 soruşturma, 2016/2669 esas, 2016/2214 sayılı iddianamesi ile, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine, 3 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen kararın 16/03/2017 tarihinde cezaevinde tutanakla tebliğ edilerek 24/03/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    5- Sanığın denetim süresi içerisinde 25/01/2019 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/04/2019 tarihli ve 2019/129 esas, 2019/489 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine,
    Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/06/2020 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı ek kararı ile, erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
    6- Dosya arasında bulunan Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/428 esas ve 2015/52 sayılı kararının incelenmesinde;
    Sanığın 2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2014 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2015 tarihli ve 2014/428 esas, 2015/52 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, Cumhuriyet savcısının karara itiraz ettiği, Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2015 tarihli ve 2014/428 esas, 2015/52 sayılı ek kararı ile; itirazın kabulüne, 16/01/2015 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/03/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/11/2015 tarihli ve 2015/42915 soruşturma, 2015/518 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin erteleme süresi içerisinde atılı suçu yeniden işlemesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/06/2020 tarihli ek kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Sanık hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/11/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar, 24/12/2015 tarihinde şüphelinin MERNİS adresine usule aykırı şekilde tebligat yapılarak denetime başlandığı, Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkartılan 21/12/2015 tarihli çağrı kağıdı ile 12/01/2016 tarihli dosya kapatma yazının ise sanığın bilinen adresi ve aynı zamanda MERNİS adresi olan "Uğurevler M. 3653. Sk. No:3 Kocasinan/Kayseri" adresine ilk önce MERNİS şerhi düşülmeksizin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebligat yapılması yerine, doğrudan MERNİS şerhi düşülerek anılan Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca usulsüz olarak tebliğ edildiği, sanığın müracaat etmemesi üzerine de ısrar şartının oluştuğu kabul edilerek kayıtların kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulması üzerine kamu davası açıldığı, söz konusu denetim sırasında yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve ayrıca uyarı hususunda karar alınarak sanığın bilinen adresine tebligat çıkartılması gerekirken uyarı kararı alınmayarak sanığa tebliğ edilmediğinden ısrar koşulunun oluşmadığı, bu nedenle de kovuşturma şartıbulunmadığı, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilemeyeceği, bu halde kamu davasının açılmasının şarta bağlanmış olduğu gözetilerek, kamu davası açılmasının koşulları gerçekleşmemesine rağmen dava açılmış olduğu anlaşılmakla, mahkemesince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 14/10/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2015 tarihli ve 2015/42915 soruşturma, 2015/518 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl sure ile ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 23/02/2016 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 24/03/2017 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 25/01/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/06/2020 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı ek kararı ile, erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
    Dosya arasında bulunan Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/428 esas ve 2015/52 sayılı kararının incelenmesinde; sanığın 2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2014 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2015 tarihli ve 2014/428 esas, 2015/52 sayılı ek kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/03/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma incelemesine konu 02/03/2017 tarihli kararının Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla 16/03/2017 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmış ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 35. maddesinin 3. fıkrası gereğince serbest olmayan sanığa tebliğ edilen kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, somut olayda ise kararın sanığa anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile "okumak/almak suretiyle" tebliğ edildiği, ancak anılan düzenleme uyarınca tebliğ edilen kararın sanığa anlatıldığına dair bir bilginin yer almaması nedeniyle gerekçeli kararın sanığa tebliğ işleminin usulsüz olduğu, kararın kesinleşmediği,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesinde yer alan; “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir” şeklindeki düzenleme karşısında; kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği anlaşıldığından, kararın usulune uygun şekilde tebliği ile kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
    D-) Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenle, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/98 esas, 2017/207 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Hemen Ara