Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15392 Esas 2013/1786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15392
Karar No: 2013/1786
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15392 Esas 2013/1786 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacı ve davalı arasındaki menfi tespit davasında bonolara dayalı icra takipleriyle ilgili olarak yapılan yargılama sonucunda, takibe konulan bonolardaki keşideci imzalarının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ve takibe konulmadığı bonolara dayalı takiplerin yapıldığı belirlenmiştir. Mahkeme, davalının kötü niyetli takip yaptığını kanıtlayamadığı için davacının %40 kötü niyet tazminatı talebini reddetmiştir. Ancak mahkeme, davacı yararına %40 tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varmasına rağmen bu talebi reddetmiştir. Bu nedenle yargılama sonucunda verilen hüküm, davacı yararına bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddesi belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2012/15392 E.  ,  2013/1786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonolara dayalı olarak icra takiplerine girişildiğini, bonolardaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin davalı/alacaklı ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek bonolara dayalı icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu bonoların emtia alışverişi karşılığında alındığını, bedellerin ödenmediğini, takibe konu edildiğini belirterek davanın reddine %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, takibe konulan bonolardaki keşideci imzalarının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, takibin davacı şirket yetkililerinin imzasını taşımayan bonolara dayanılarak yapılmış olmasından dolayı taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin iş bu dava kapsamında değerlendirilmediği, davalının kötü niyetli olarak takip yaptığının kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne icra takiplerine konu bonolardan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından davacının %40 kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava konusu takibe dayanak yapılan bonolarda keşidecinin davacı, lehdarın ise davalı olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında keşideci ve lehdar ilişkisi bulunan bonolar yönünden, davalının keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığını bilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece koşulları oluştuğu halde davacı yararına %40 tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1)no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara