Esas No: 2020/20920
Karar No: 2022/9669
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20920 Esas 2022/9669 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/20920 E. , 2022/9669 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 10/05/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Uzunköprü Cumhuriyet Başsavcılığının 17/06/2016 tarihli ve 2016/1103 soruşturma, 2016/467 esas, 2016/464 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 12/09/2018 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/514 esas ve 2014/369 sayılı kararı tekerrüre esas alınarak TCK’nın 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimini uygulanmasına karar verildiği, sanığın SEGBİS ile yüzüne karşı verilen kararı 06/12/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf ettiği, Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2019 tarihli ek kararı ile, istinaf talebinin süre yönünden reddine karar verildiği, kararın 28/02/2019 tarihinde kesinleştirilerek infaza gönderildiği,
3- İnfaz Cumhuriyet savcısının, tekerrüre esas alınan Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/514 esas, 2014/369 sayılı kararına ilişkin 5320 sayılı Kanun geçici 7/2.maddesi gereğince uyarlama yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği ,bu nedenle tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle infazda tereddüt hasıl olduğundan mahkemeden bir karar verilmesini talep ettiği,
4- Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı ek kararı ile; kesinleşmiş ilam üzerinde değerlendirme yapılamayacağı, ancak kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, Cumhuriyet savcısının ek karara itiraz ettiği, itirazı inceleyen mercii Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli ve 2019/1527 değişik iş sayılı kararı ile, ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine karar verildiği,
5- Dosya arasında bulunan Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/514 esas, 2014/369 sayılı kararının incelenmesinde;
Sanığın 29/01/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 16/04/2014 tarihli ve 2014/5173 soruşturma, 2014/6609 esas, 2014/2799 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/514 esas, 2014/369 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının TCK’nın 51/1. maddesigereğince ertelenmesine karar verildiği, kararın 19/12/2014 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın 10/05/2016 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde kullanma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli kararıyla sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ise de,
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca uyuşturucu madde kullanma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi zorunlu olup, ancak aynı maddenin 6. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca daha önceki bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş ve bu kararın ihlal edilmesi nedeniyle dava açılmışsa artık sonraki suçlar nedeniyle yapılan soruşturmalarda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceği, bu kapsamda 28/06/2014 tarihinden önce işlediği aynı tür suçtan dolayı 5560 sayılı Kanunla değişik Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi uyarınca verilmiş olan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları ile önceki hükümlülüklerinin sonradan işlenen suç bakımından kamu davasının açılmasının ertelenmesine engel olmayacağı,
Somut olayda, sanığın adlî sicil kaydında yer alan ilâmlar incelendiğinde, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/514 esas, 2014/369 sayılı kararının bulunduğu, anılan dosyada suç tarihinin (29/01/2014) ve iddianame tarihinin (16/04/2014), 6545 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 28/06/2014 tarihinden önce olduğu, dolayısıyla atılı suç yönünden kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar verilmediği cihetle, sanık hakkında yargılama konusu suçtan önce başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılması sonucunda açılan bir dava bulunmadığı halde bu suçtan doğrudan dava açıldığı anlaşıldığından, dava şartının bulunmaması nedeniyle Mahkemece şartın gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek hüküm verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 10/05/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Uzunköprü Cumhuriyet Başsavcılığının 17/06/2016 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü dikkate alındığında;
Her ne kadar Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli kararı ile “sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” karar verilmiş ise de, sanık hakkında daha önceden denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı gibi, 6545 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikten önceki 29/01/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 16/04/2014 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve kovuşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, dolayısıyla 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu, bu kabule göre değerlendirme yapıldığında; 10/05/2016 tarihli suçun kanuni zorunluluk üzerine verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmiş olması halinde, TCK’nın 191/5. maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesince düşme kararı verilerek Konya 13.Asliye Ceza mahkemesine ihbarda bulunulması gerekeceği,
Ancak;
Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/514 esas, 2014/369 sayılı kararının infaz edilmiş olması, bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi ve kararın kanun yararına bozulması halinde dahi verilecek zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 10/05/2016 tarihli suçtan sonraki bir tarihte verilecek olması nedeniyle artık 10/05/2016 tarihli suçun zorunlu hükmün açıklanasının geri bırakılması kararının ihlali olduğunun söylenemeyeceği, inceleme tarihinde her iki dosya kapsamında gelinen aşamada kanuna aykırılığın ancak aşağıda belirtilen biçimde giderilebileceği ;
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la yeniden düzenlenen Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca uyuşturucu madde kullanma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi zorunlu olup, ancak aynı maddenin 6. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca daha önceki bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş ve bu kararın ihlal edilmesi nedeniyle dava açılmışsa artık sonraki suçlar nedeniyle yapılan soruşturmalarda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceği, bu kapsamda 28/06/2014 tarihinden önce işlediği aynı tür suçtan dolayı 5560 sayılı Kanun'la değişik Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi uyarınca verilmiş olan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları ile önceki hükümlülüklerinin sonradan işlenen suç bakımından kamu davasının açılmasının ertelenmesine engel olmayacağı,
Somut olayda, sanığın adlî sicil kaydında yer alan ilâmlar incelendiğinde, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/514 esas, 2014/369 sayılı kararının bulunduğu, dosyada suç tarihinin 29/01/2014 ve iddianame tarihinin 16/04/2014 olup, 6545 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 28/06/2014 tarihinden önce olduğu, dolayısıyla atılı suç yönünden kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar verilmediği cihetle, sanık hakkında yargılama konusu suçtan önce başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun'la değişik Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılması sonucunda açılan bir dava bulunmadığı haldebu suçtan doğrudan dava açıldığı anlaşıldığından, TCK’nın 191/6. maddesindeki dava şartının bulunmaması nedeniyle Mahkemece şartın gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Mahkemece kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere CMK’nın 223/8-2.cümlesi uyarınca “durma” kararı verilmesi ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair bir karar verilmesi için Uzunköprü Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli ve 2016/221 esas, 2018/103 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.