Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/743 Esas 2022/2206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/743
Karar No: 2022/2206
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/743 Esas 2022/2206 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan davada, Polimore Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti.'nin sicil kaydının silinmesi nedeniyle alacak tahsili yapılacak şirketin ihyası istemiyle dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar vermiş, karar davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf Mahkemesi, şirketin silinme işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalı sicil müdürlüğünü kusurlu bulmuş, ihyasına karar verilen şirketin tasfiye memuru atanarak tescil ve ilan edilmemesinin eksiklik olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi, davalının temyiz isteminin kabulüyle önemli bulduğu iki nedenle kararı bozmuştur. Bozulan kararda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi uyarınca şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verilmesi ve ihyası için yapılan ilamli icra takibinin de hesaba katılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TTK'nun Geçiçi 7. madd
11. Hukuk Dairesi         2022/743 E.  ,  2022/2206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.10.2017 tarih ve 2017/625 E- 2017/787 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.11.2021 tarih ve 2019/1570 E- 2021/1241 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı Polimore Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti.'nden olan alacağın tahsili için Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1953 Esasına kayıtla dava açıldığını, 2011/2460 Karar sayılı kararla davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Ankara 25. İcra Müdürlüğü'nün 2015/4646 sayılı takip dosyasına takibe konu edildiğini, takip sırasında şirketin resen sicilden silindiğinin anlaşıldığını ileri sürerek söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı Polimore Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti.'nin 23/10/2014 tarihinde geçici 7. maddesi uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği, davacı tarafından ihyası istenilen şirkete icra takibinde bulunduğu, borcun dayanağının silinmeden önceye ilişkin olduğu, böylece davacının alacaklısı olduğu icra takibi varken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 253515 sicil nosunda kayıtlı Polimore Bilgi ve İletişim Teknoloji Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Polimore Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti.'nin 23/10/2014 tarihinde geçici 7. maddesi uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği, şirketin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı, davalı ... Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu (Dairemizin 04/03/2019 tarih ve 2019/540 Esas 2019/1798 Karar; 24/09/2018 tarih ve 2018/2834 Esas 2018/5605 Karar sayılı ilamları), ticaret sicil kayıtlarına göre yapılan işlemler TTK'nın geçici 7. maddenin 4/a fıkrasındaki usule göre yerine getirilmediği, silinme işlemi nedeniyle şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar gönderilmediği gibi, davalı ... sicil müdürlüğünce ihyası istenilen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilme sebebiyle silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu, o halde ihyası istenen şirketin terkininde davalı sicil kusurlu olup davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı sicil aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından buna yönelik davacı vekilinin istinaf istemlerinin yerinde görüldüğü, ihyası istenen şirketin sicilden terkin koşulları oluşmadığı halde TTK'nın 7. maddesine aykırı olarak dosyada yer alan ticaret sicili kayıtlarına göre ihyası istenen şirket halen faal iken davalı sicil terkin işlemini gerçekleştirmiş olduğundan, ilk derece mahkemesince şirkete tasfiye memuru atanmaksızın şirketin ihyasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin şirketin ek tasfiyesine ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atanması gerektiğine ilişkin istinaf istemi yerinde görülmediği (Dairemizin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı ilamı) gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne, ...'nün 253515 sicil numarasında kayıtlı Polimore Bilgi ve İletişim Teknoloji Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... Sicil Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
    1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, TTK'nun Geçiçi 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile şirket tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3-Davacı tarafça, TTK’nun Geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicil müdürlüğünden terkin edilen şirketin, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1955 Esas 2011/2460 Karar sayılı ilamına dayalı olarak Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4646 esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibinin neticelendirilmesi ile sınırlı olmak üzere ihyası için talepte bulunulmasına rağmen, mahkemece bu dosyaya hasren ihya kararı verilmemiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ... Sicil Müdürlüğü'ne iadesine, 22/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ
    Dosyadaki bilgi ve belgelere, BAM kararının gerekçesinde dayanılan delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmesi gerekirken aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara