Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15215 Esas 2013/1775 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15215
Karar No: 2013/1775
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15215 Esas 2013/1775 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, senede ciro yoluyla hamil olup kefil olduğu bononun takip edilmesi nedeniyle borcu olmadığını iddia ederek birleşen menfi tespit davası açtı. Mahkeme, bono metninde teminat senedi ibaresinin olmadığını ve davacının iddiasını delille kanıtlayamadığını belirterek asıl davanın reddine karar verdi. Birleşen dava ise kefil olarak imzalanan bonodan dolayı davalının borçlu olmadığına karar verdi. Ancak, infaz edilen ihtiyati tedbir nedeniyle %40 kötü niyet tazminatı davalıya verildi. Davalı tazminat konusunda karar alınmadığı için temyiz etti. Mahkeme bu konuda karar verilmemesinin yanlış olduğunu belirtti ve hükmün bozulmasına karar verdi.
Kanun Maddeleri: İİK'nun 72. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2012/15215 E.  ,  2013/1775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibin kesinleştiğini, takibe konu bononun keşidecisi müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı ... olup müvekkilinin kefil, davalı ... lehtar, davalı ..."nun da hamil olduğunu, bononun müvekkilinin oğlu aynı zamanda keşideci şirketin diğer ortağı olan dava dışı ... ile davalı ... arasındaki 01.10.2009 tarihli acentelik sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, bono üzerindeki teminat ibaresinin yok edildiğini, sözleşmenin de yürürlüğe girmediğini, bononun bedelsiz kaldığını, davalı hamil ..."nun da davalı şirketin taşeronu konumunda olup bononun teminat olarak düzenlendiğini bilebilecek konumda olduğunu ileri sürerek bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, bono üzerinde iddia edildiği gibi teminat senedi kaydının olmadığını, müvekkilinin bonoyu davalı ..."den olan alacaklarına karşılık ciro yoluyla iktisap ettiğini, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddine ve %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, bononun teminat bonosu olmadığını, davacının iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, bono metninde teminat bonosu olduğuna ilişkin ibarenin bulunmadığı, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı, davalı ..."nun iyi niyetli hamil olduğu, bilirkişi raporuna göre birleşen dosyanın davalısına davacının borçlu olduğu gerekçeleriyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne davacının kefil olarak imzaladığı bonodan dolayı davalıya 29.379,15-TL borçlu olduğundan 620,85-TL borçlu olmadığının tespitine, infaz edilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle %40 kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve asıl davanın davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle yargılamada ileri sürülmeyen hususların temyiz konusu yapılamamasına senede ciro yoluyla hamil olan davalı ..."nun senedi kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanamamış olmasına göre asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı ... vekilinin temyizi %40 tazminat yönündendir. İİK.nun 72.maddeye göre ihtiyati tedbir suretiyle icra takibi durdurulup karar icra müdürlüğü tarafından infaz edildiğinden davalı alacaklı yararına % 40 tazminata karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün asıl davanın davalısı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara