Esas No: 2020/20925
Karar No: 2022/9672
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20925 Esas 2022/9672 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/20925 E. , 2022/9672 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkındaki Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile aynı Mahkemenin 15/10/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 04/03/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminden dolayı açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/09/2005 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/2-4. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 22/09/2005 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
2- Sanığın 30/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile memnu hakların iadesini talep etmesi üzerine, Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14/01/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile, sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği gerekçesiyle “14/09/2005 tarihli mahkûmiyet hükmünün 765 sayılı TCK’nın 95/2. maddesi gereğince VAKİ OLMAMIŞ SAYILMASINA” karar verildiği, kararın 06/02/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştirilerek Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderildiği,
3- Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce, sanık hakkında mülga 765 sayılı TCK’nın 94 ve 95. maddeleri ile mülga 647 sayılı Kanun’un 6. maddesinin uygulanmamış olduğu, ayrıca ek kararda yasaklanmış hakların iadesi talebi hakkında bir karar verilmediği belirtilerek çelişkilerin giderilmesi yönünde bildirimde bulunulması üzerine,
Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 15/10/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile, hükümlü hakkında yasaklanmış hakların iadesinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, “14/01/2019 tarihli ek kararın tüm sonuçları ile birlikte ORTADAN KALDIRILMASINA, hükümlünün adli sicil kaydının silinmesine yönelik dilekçesinin gereğinin takdir ve ifası için Adli Sicil ve İstatislik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine” karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
4- Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuna aykırılık ihbarında bulunulduğu,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak maksadıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 191/2-4. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin14/09/2005 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlü tarafından memnu hakların iadesi talebinde bulunulması üzerine, mahkûmiyet hükmünün 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi ve 765 sayılı Kanun’un 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayılmasına ilişkin Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararının kesinleşmesini müteakip, Adli Sicil ve İstatistik Genel müdürlüğünün 12/07/2019 tarih ve 13524483.11-118800-2019/130726/42939 sayılı yazısına istinaden, bu kez hükümlü hakkında yasaklanmış hakların iadesinden bahsedilemeyeceği, anılan ek kararın ortadan kaldırılmasına dair Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2019 tarihli ve 2004/506 esas, 2005/862 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın anılan suçtan almış olduğu mahkûmiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 9, 12 ve 13/A ile geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun'un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda her ne kadar Mahkemesince verilen ek kararda hak yoksunluğunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği ve hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek, hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile aynı Mahkemenin 15/10/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’nin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/09/2005 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 191/2-4. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın infazını takiben, hükümlünün memnu hakların iadesi talebinde bulunması üzerine, Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile, mahkûmiyet hükmünün 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi ve 765 sayılı Kanun’un 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayılmasına karar verildiği, ek kararın kesinleşmesinden sonra Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün 12/07/2019 tarih ve 13524483.11-118800-2019/130726/42939 sayılı yazısına istinaden, bu kez Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile, hükümlü hakkında yasaklanmış hakların iadesinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle 14/01/2019 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Memnu hakların iadesi, hükümlü hakkında bir cezaya mahkûmiyet nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların meydana getirdiği yasaklılıkları ortadan kaldıran bir ceza hukuku kurumudur.
Yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, cezanın infazı ile birlikte kişinin tüm yasaklanmış haklarını da geri kazanacağını belirtmektedir. Fakat, Türk Ceza Kanunu dışındaki bazı özel kanunlar hükümlünün mahkûmiyet nedeniyle bazı hakları kullanmasını engelleyen hükümler taşımaktadır. Örneğin, hükümlünün cezası infaz edildiği halde; avukatlık, milletvekilliği, devlet memurluğu gibi bazı meslekleri yapması ilgili mesleklerin özel kanunları ile yasaklanmıştır. Hükümlünün bu yasaklılık halinden kurtulmak için mahkemeye başvurarak memnu hakların iadesi kararı alması gerekir.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesi gereği memnu hakların iadesi talebinde bulunabilmek için, öncelikle mahkûm olunan cezanın infaz edilmesi gerekir. Cezanın infaz edilmesinden kastedilen hükümlünün cezaevinden koşullu salıverilerek tahliye edilmesi değildir. Koşullu salıverilen hükümlünün dışardaki denetim süresini de tamamlayarak ceza mahkemesinin mahkûmiyet hükmünde yer alan tüm ceza süresinin infaz edilmesidir. Cezası infaz edilen hükümlü yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinde bulunabilir. Memnu hakların iadesi için ikinci şart, cezasının infazından itibaren 3 yıllık bir sürenin geçmiş olmasıdır. Cezanın infazından itibaren 3 yıl geçmemişse yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilemeyecektir. Memnu hakların iadesine karar verilebilmesi için üçüncü şart ise, cezanın infazından başlamak ve cezanın infazından sonra geçirilmesi gereken 3 yıllık süre de dahil olmak üzere bu süre içerisinde hükümlünün yeni bir suç işlememesi ve yaşamını “iyi halli” olarak sürdürdüğüne ilişkin mahkemede kanaat oluşmasıdır.
5352 sayılı Kanun’un 13/A maddesine göre, ister 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndan, isterse özel bir Kanun’dan kaynaklansın, kamu hizmetlerinden yasaklanma, memuriyetten mahrumiyet, seçme veya seçilme hakkından yoksun kılınma, yasal kısıtlılık altında bulundurulma, babalık veya kocalık haklarından mahrumiyet, sürücü belgesinin geri alınması, emekli maaşından yoksun kılınma, meslek ve sanatın tatili ve benzeri gerek bir mahkûmiyet sonucu ve gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin memnu hakların iadesi yoluyla bertaraf edilmesine yasal bir engel bulunmadığından, anılan kanun maddesinde açıklanan süreler geçtikten sonra talepte bulunan iyi halli hükümlünün memnu haklarının iade edildiğinin bir kararla tespit edilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması ve kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması halinde memnu hakların iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre, sanığın mahkûmiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 9, 12 ve 13/A ile geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun'un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda her ne kadar Mahkemesince verilen ek kararda hak yoksunluğunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında herhangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği ve hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek, hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararı ile aynı Mahkemenin 15/10/2019 tarihli, 2004/506 esas ve 2005/862 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.