Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15180 Esas 2013/1773 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15180
Karar No: 2013/1773
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15180 Esas 2013/1773 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı banka, müşterisinin kredi borcunu ödemek için verdiği iki bonoyu almış ve lehtar kısmına sonradan \"...\" yazısını eklemiş. Davacı, bonoların lehdarı olduğunu ancak borçlu olmadığını iddia ederek menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemiş. Mahkeme, bonolardaki tahrifatın tespit edildiğini ve davalıların borçlu olmadığını belirlemiş. Ancak ilk cironun lehtara ait olması gerektiği halde davalıların ciro yapması nedeniyle yetkili hamil olmadıkları, dolayısıyla davacıya müracaat edemeyecekleri sonucuna varmıştır. Karar bozulmuştur.
Kanun maddesi: TTK 702. maddesi (ciroya ilişkin hüküm)
19. Hukuk Dairesi         2012/15180 E.  ,  2013/1773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından 15.03.2006 tanzim 30/09/2006 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli ve aynı tanzim tarihli, 30.10.2006 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli 2 adet bonodan dolayı icra takibine girişildiğini, her iki bononun lehdar kısımlarının " ..." olarak müvekkilinin elyazısı ile doldurularak davalı ..."a verildiğini, bonoların bedellerinin ödendiğini, ancak davalı lehtar ..."ın bonoları iade etmediğini, bu nedenle de lehtar ... tarafından imzalanan ibranamenin alındığını, davalı ..."ın diğer davalı ... "nin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğunu, bonoların ilk düzenlenmiş hali ile davalı ... "ne verildiğini, ancak davalı ..."ın ibraları karşılıksız çıkarmak ve diğer davalı şirketin teminat açığını karşılamak amacıyla davalıların birlikte hareket ederek takibe konu olan bonoların lehtar kısmındaki " ... " adının devamındaki boşluğa " ..." yazarak bonoları tahrif ettiklerini, nitekim ödememe protestosuna havi noter evraklarında dava konusu bonoların hamillerinin " ... " olarak belirtilmiş olmasının tahrifat olgusunun davalı ... "nin uhdesindeyken gerçekleştiğinin göstergesi olduğunu ileri sürerek bonolara dayalı icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu bonoların müvekkili bankaya kredi borçlusu davalı ... . tarafından kredi borcunun tasfiyesi amacıyla temlik cirosu ile verildiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli 3. şahıs olduğunu, bono bedellerinin 3. kişiye ödenmesinin müvekkili açısından hukuki bir anlam ifade etmediğini, ödememe protestosunda bonodaki lehtar isminin hatalı yazılmasının lehtar ismine sonradan ilave yapıldığını göstermeyeceğini belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve alınan ... Raporu doğrultusunda, dava konusu bonolardaki lehtar hanesinde yer alan "..." yazısının sonradan ilave edildiğinin belirlendiği, bonolardaki tahrifat nedeniyle davalı ... ile diğer davalı ... "nin belirtilen borç nedeniyle sorumlu olmadıkları, davalı ..."ın anılan şirketin yetkili temsilcisi olduğu, davalı ... "nin dava konusu bonoları temlik cirosu ile eline geçirdiği, bu nedenle kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçeleriyle davalı ... yönünden davanın reddine, %40 oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline, diğer davalılara karşı açılan davanın kabulüne icra takibine konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 oranında tazminatın davalılar ... . ile ..."dan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Menfi tespit davasına konu bononun lehtarının ... olduğu, “...” şeklindeki şirket ifadelerinin lehtar hanesine sonradan eklendiği ... Raporu ve davalı bankanın protestosundan anlılmaktadır. TTK"nun 702. maddesinin 1. cümlesinde; "cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salâhiyetli hamil sayılır."denmektedir. Bu maddeye göre ilk cironun lehtara ait olması gerekir. Somut olayda ilk cironun davalı-lehtar ..."a ait olması gerekirken lehtar durumunda bulunmayan davalı ... tarafından yapılması ciro silsilesinde kopukluk sonucunu doğurur. Bu nedenle davalı ... . yetkili hamil sayılamayacağından davacıya müracaat edemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara