Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/64 Esas 2022/2232 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/64
Karar No: 2022/2232
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/64 Esas 2022/2232 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/64 E.  ,  2022/2232 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.11.2019 tarih ve 2019/318 E. - 2019/806 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 21.10.2020 tarih ve 2020/1087 E. - 2020/1049 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının Anadolu Sofrası Gıda Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2019/26 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığını, ancak yargılama sırasında Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazısı ile Anadolu Sofrası Gıda Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereği re'sen terkin edildiğinin bildirildiğini, söz konusu davada mahkemece taraflarına şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek, söz konusu dava nedeniyle şirketin ihyasına, şirket ortaklarından Arife Kızılsaç ve Elmas Serap Pardün’ün temsilci olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Sicil Müdürlüğü, Anadolu Sofrası Gıda Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin sicil kaydının 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine göre Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce 23.01.2014 tarihinde re'sen terkin edilerek, 28.01.2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, yasada belirlenen ilan ve tebligatların yapıldığını, terkin işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, işbu davanın açıldığı 24.06.2019 tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ihyası istenilen şirket aleyhine Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2019/26 esas sayılı dosyası ile dava açtığı, davanın halen derdest olduğu, bu nedenle davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının olduğu, ancak 6102 sayılı TTK’nın geçici 5. maddesinde öngörülen 5 yıllık süre içinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının ihyası istenilen şirket aleyhine Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2019/26 esas sayılı dosyası ile dava açtığı, davanın halen derdest olduğu, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazısından ihyası istenilen şirketin, adresi tespit edilemediğinden, 23.01.2014 tarihinde TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden kaydının silindiğinin anlaşıldığı, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde "1/7/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır" denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesinin TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceğinin belirtildiği, tahdidi nitelikteki bu haller dışında, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine göre değil, TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uygun şekilde tasfiye yapılacağı, davalı sicil tarafından TTK'nın geçici 7. maddesinde sayılmayan şirket adresinin tespit edilememesi sebebiyle dava konusu şirketin ticaret sicilinden re'sen terkini anılan yasa maddesine açıkça aykırı olduğu gibi, terkin işleminin aynı maddenin 4/a bendindeki usule göre de yerine getirilmediği, silinme işlemi nedeniyle terkin tarihinde şirketi temsil ve ilzama yetkili Mustafa Selim Yılmaz'a ihtar gönderilmediği, ihyası istenen şirketin sicilden terkin koşulları oluşmadığı halde TTK'nın geçici 7. maddesine aykırı olarak ihyası istenen şirket halen faal iken, davalı sicil tarafından terkin işlemi gerçekleştirildiğinden, ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına karar verilmesi gerekirken, TTK’nın geçici 7/15. maddesi gereğince davanın 5 yıllık sürede açılmadığından reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacının istinaf başvuru sebeplerinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Anadolu Sofrası Gıda Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına, kararın Ankara Ticaret Sicili'ne tescili ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilanına, davanın açılmasına sebebiyet veren ve yargılama sonunda haksız olduğu anlaşılan davalı sicil aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... Sicil Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Sicil Müdürlüğü'nce dava konusu şirketin adresinin tespit edilemediği gerekçesiyle terkinine karar verilmişse de, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a bendinde böyle bir terkin sebebinin öngörülmemiş olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kurumun temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı kurumdan alınmasına, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara