Esas No: 2018/5362
Karar No: 2020/4843
Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5362 Esas 2020/4843 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 04/07/2014 tarihinde davalı şirketten 5 adet yatak, 4 adet baza, 4 adet baza başlığı, 4 adet alez yatak koruyucu ve 20 adet yatak ayağı olmak üzere toplam 11.597,00 TL’lik ürün satın aldığını, ürünlerin 12/09/2014 tarihinde teslim edildiğini, alınan ürünlerin tesliminden itibaren yataklarda genel kullanıma engel yoğun ve kötü koku olduğunu, bazalarının tahtalarının kabarmış ve vidalarının paslanmış olduğunu, sözlü ve yazılı girişimde bulunduğunu ancak davalının ürünleri teslim almadığını, bu nedenle öncelikle ayıplı ürünlerin bulunduğu adreste bilirkişi eşliğinde ivedilikle tespit yapılmasını, ayıplı ürün bedeli olan 11.597,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemenin, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile; davacı tarafından davalıdan satın alınan, Roze Krem (deri) tek kişilik 100x200 cm ölçülerindeki metal aksamında paslanma ve kenar döşemesinde çapları 3 mm"ye varan 4-5 adet delik olan bazanın ayıplı olması nedeniyle, baza bedeli olan 370.00 TL"nin bazanın davalı tarafa teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararı, davacının temyizi üzerine dairemizin 2015/13139 esas, 2016/22557 karar sayılı ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, bir adet 200x200 cm viscon yatak 2 adet 100x200 cm viscon yatak bir adet 160x200 cm yatak bazası, bir adet 160x200 cm yatak başlığının ayıplı olduğunun tespiti ile davalıya iadesine, ürünlerin bedeli olan 7.070,00 TL"nin iade tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir.
Bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda, koku olan yatak ve bazaların bulunduğu odaların kapalı olduğu, koku olmayanların ise lavabo bülümündeki menfezden hava aldığı bu nedenle kokmadığı, yatak ve bazaların imalatında sunta(liflevha), vilneks ve kumaşlardan oluşan kokunun ambalaj açıldıktan sonra ortaya çıkan geçici bir koku olduğu, bu durumların ayıp niteliğini taşımadığı, 04.07.2014 tarihli 00293 nolu sipariş fisinin beşinci sırasındaki tek kişilik 100x200 cm ölçülerindeki Roze Krem(Deri) bazanın birinin metal aksamında paslanma ve kenar döşemesinde çapları 3 mm" ye varan 4-5 delik olduğu, bunun açık ayıp niteliğinde olduğu kanaati bildirilmiş, bozmamızda; bilirkişinin konusunda uzman olmadığı, konusunda uzman bilirkişiden yargıtay mahkeme ve taraf denetimine elverişli bir rapor alınarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozma doğrultusunda yeni bilirkişi raporu alınmışsa da, bilirkişi raporunda, 1 adet 200x200 cm ve 2 adet 100x200 cm ebadındaki yatakların üst kılıflarının olmadığını, yatakların kılıfsız bir şekilde kullanılmasının ... ve hijyen açısından uygun olmadığını, bu nedenle ayıplı ürünler olduklarını, ayrıca 160x200 cm ebadındaki yatağın bazasının yatağa uygun ölçülerde olmadığını, yatak bazası ve yatak başlığının uyumsuz olduğunu ve ayıplı ürünler olduğunu, toplamda 7.070,00 TL ayıplı ürün bedelinin tespit edildiğini, ayrıca yatakların alındığı tarih ile keşif yapılan tarih arasında uzun zaman geçtiği için kokuların kaybolduğu ve keşif tarihi itibari ile tespit edilemediğini belirtmiştir. Davacının iddiaları, yataklarda genel kullanıma engel yoğun ve kötü koku olduğu, bazalarının tahtalarının kabarmış ve vidalarının paslanmış olduğu noktaları ile sınırlıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacı iddialarını karşılar şekilde taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak yapılacak değerlendirme sonucu hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.