Esas No: 2019/35020
Karar No: 2021/4019
Karar Tarihi: 31.03.2021
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35020 Esas 2021/4019 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."in 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğinee 69,777.00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 1. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/510 esas, 2017/794 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5941 sayılı Kanun"un 5/1. fıkra 2. cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine oluşan tereddüdün giderilmesi talebi üzerine, cezanın infazının aynen devamına ilişkin Mersin 1. İcra Ceza Mahkemesinin 28/02/2018 tarihli ve 2017/510 esas, 2017/794 sayılı ek kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 03.12.2019 gün ve 2018 - 9980 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.12.2019 gün ve KYB. 2019/124753 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1- Mersin 1. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/510 esas, 2017/794 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun "Şikayet süresi" başlıklı 347. maddesi "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." hükmünü amir olduğu, 30/11/2016 keşide tarihli ve 68.000 Türk lirası bedelli çekin süresinde ibrazında karşılıksız çıktığı anlaşılmakla, 30/11/2016 tarihinde alacaklının çekin karşılıksız çıktığından haberdar olduğu cihetle, 27/04/2017 tarihli şikâyetin, üç aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı nazara alınarak sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde,
2- Mersin 1. İcra Ceza Mahkemesinin 28/02/2018 tarihli ve 2017/510 esas, 2017/794 sayılı ek kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edildiği,
Her ne kadar 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilmiş ise de; söz konusu iptal kararının sanık lehine bir durum ortaya çıkardığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesinde, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığın hukuki durumun yeniden değerlendirilerek lehe olan, söz konusu iptal kararı sonrası yürürlük kazanan 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yer alan, "(Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz." hükmü gereğince sanık lehine bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği her ki nedenle de yerinde görüldüğünden, Mersin 1. İcra Ceza Mahkemesinin 28/02/2018 tarihli ve 2017/510 esas, 2017/794 sayılı ek kararının CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre;
Mersin 1. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/510 esas, 2017/794 karar sayılı kararı kararının HÜKÜM kısmının tamamen ortadan kaldırılmasına ve yerine;
"Sanık hakkında karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan açılan davada; şikayetçinin 2004 sayılı İİK"nun 347. maddesinde öngörülen şikayet süresinden sonra şikayette bulunduğu anlaşılmakla, ŞİKAYET HAKKININ DÜŞÜRÜLMESİNE, sanık hakkında suça konu çek açısından verilen adli para cezası ile çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanma hükmünün de bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLMESİNE, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.