Esas No: 2021/5971
Karar No: 2022/2284
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5971 Esas 2022/2284 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5971 E. , 2022/2284 K.Özet:
Davacı, bir şirketin ihyası için dava açmıştır. Ancak, şirketin ticaret sicilinden kaydının silindiği ve 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, ihyaya ilişkin talebin kabul edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) geçici 7. maddesinin 2. ve 15. fıkraları uyarınca davacının dava açma hakkının hak düşürücü süresi, kaydın silinme tarihinden itibaren 5 yıl olarak belirlenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.12.2020 tarih ve 2020/618 E. - 2020/856 K. sayılı kararın davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.07.2021 tarih ve 2021/285 E. - 2021/914 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Mardin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/478 esas sayılı dosyasında Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalılardan Akom...Ltd. Şti.'nin ihyası için kendilerine süre verildiğini ileri sürerek, anılı şirketin ihyasına, ek tasfiyenin sicile tesciline ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sicil Müdürlüğü, ihyası istenen şirketin en son genel kurul toplantısını 22.05.2006 tarihinde yaptığını, bu tarihten sonra yapılan bir genel kurul olmadığından şirketin TTK. Geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edildiğini, 6102 sayılı Yasa'nın geçici 7. maddesine dayanılarak yapılan terkin işlemi sebebiyle açılan davada müdürlüğün dava açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla verilecek ihya kararında tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğunu, yasal hasım olduklarından dolayı aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı ... Sicil Müdürlüğü'nce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, şirketin münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyası karar verilebileceği gerekçesiyle, ihya talebin kabulü ile, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 130682 sicil numarasına kayıtlı Akom İnşaat Bilgisayar Gıda Temizlik Güvenlik ve Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin eksik tasfiye işlemleri ve Mardin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/478 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ihya edilen şirkete ...'in tasfiye memuru olarak atanmasına, ihya kararının Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesince şirketin ihyası yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
1-Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında yapılan terkin işlemi neticesinde ticaret sicilden terkin olmuş şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Alkom İnş. Bilg. Gıda...Ltd. Şti.’nin davalı olduğu Mardin 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2019/478 esas numaralı dosyada ihya için kendisine verilen süreye binaen ihya davası açmış, ilk derece mahkemesince sicilin terkin işlemlerinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara ilişkin istinaf talepleri ihya talebine dayanak gösterilen Mardin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/478 esas numaralı dosyanın, terkin tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde açılmış olduğu ve terkinin usulüne uygun yapılmadığından bahisle bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde, “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir”, 2. fıkrasında ise “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” hükümleri amir olup, davacının talebine dayanak yaptığı Mardin 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/478 esas numaralı dosyanın, 11.09.2014 tarihinde 2014/414 esas numarası üzerinden açıldığı, dosya kapsamında bozma kararı verildiği ve sonra 2019/478 esasını aldığı, anılan şirketin terkininin ise 23.01.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olup, terkin esnasında derdest dava olmadığı tespit edilmiştir.
Bu durumda davacının davasının 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı, anılan sürenin istisnasını oluşturacak bir halin de dosya kapsamında mevcut olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı Müdürlüğün sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Müdürlüğün temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.