Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16318 Esas 2013/1756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16318
Karar No: 2013/1756
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16318 Esas 2013/1756 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, dinlenme tesisi işleten müvekkili ile davalı firma arasında imzalanan konaklama sözleşmesi kapsamında ödenmesi gereken tutarın eksik ödendiğini ve cezai şartın ödenmesi gerektiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkeme, davalıların bazı itirazlarını reddederken, davalıların bazı seferler için fazla ödeme yaptığına ve bunun avans faiziyle birlikte iade edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak hüküm altına alınan alacak miktarına işletilecek faizin başlangıç tarihi olarak \"ödeme tarihi\"ne atıfta bulunulmuş olmasına rağmen, bu tarihler açıkça hükümde belirtilmemiştir. Bu nedenle, HUMK'un 388/son hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK m.388/son hükmü: \"Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.\"
19. Hukuk Dairesi         2012/16318 E.  ,  2013/1756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dinlenme tesisi işleten müvekkili ile davalı ... ve ... yetkilisi ... arasında imzalanan konaklama sözleşmesi kapsamında 15.06.2010-15.06.2011 tarihleri arasında 1059 sefer konaklama yapan davalı firmaya 47.655.00 TL. ödeme yapılması gerekirken 4 adet çek keşide edilerek toplam 64.800,00 TL. ödeme yapıldığını, davalının bu tarihler arasında 1440 sefer adedi kadar müvekkilinin dinlenme tesislerinde mola vermesi gerekirken davalının bu sefer sayısını tamamlamadığı gibi fazla tahsil ettikleri 17.145,00 TL."yi de iade etmediklerini ileri sürerek fazla ödenen 17.145,00 TL. nin ödeme tarihinden itibaren ticari işlerdeki temerrüt faiziyle iadesini, ayrıca sözleşmenin 3. maddesindeki cezai şartın da ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., babası ... adına konaklama sözleşmesini imzaladığını, ... adına imza yetkisi bulunmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., dava konusu sözleşmede taraf olmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın yetkili ... Asliye Hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiğinden davanın esastan da reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ..."in davacı ile yapmış olduğu sözleşmeyi yetkisiz temsilci sıfatı ile ... firması adına yapmış olması sebebiyle şahsen sorumlu tutulamayacağından bu davalı aleyhine açılan davanın husumet sebebi ile reddi gerektiği, davalı ..."in ... tarafından yapılan sözleşmeyi benimsemiş olması nedeniyle sözleşme ile bağlı olduğu, yapılmayan 381 sefer için davalıya fazla ödenen 17.145,00 TL. alacağın davacı tarafından dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edebileceği, sözleşmede cezai şartın miktarı tespit edilmediğinden cezai şart talep edilmesinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın husumet sebebiyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 17.145.00 TL. alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, cezai şartla ilgili talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- HUMK m.388/son hükmüne göre, “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkemece kısa kararda “davanın kabulü ile 17.145.00 TL. alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” denilmiş olup, hüküm altına alınan alacak miktarına işletilecek faizin başlangıç tarihi olarak “ödeme tarihine” atıfta bulunulmuş ise de bu tarihler açıkça hükümde gösterilmemiş olduğundan hükmün infazında tereddüt oluşturacağından bu durum yukarıda belirtilen HUMK’un 388/son hükmüne aykırılık teşkil etmekle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara