Esas No: 2021/2868
Karar No: 2022/2249
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2868 Esas 2022/2249 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2868 E. , 2022/2249 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.11.2019 tarih ve 2019/260 E. - 2019/781 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.01.2021 tarih ve 2020/2098 E- 2021/95 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kurum alacağının tahsili amacıyla İlgi Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi hakkında Antalya 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/7474 E. icra dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, borçlunun icra dosyasına itiraz etmesi üzerine taraflarınca Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/702 E. sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, ancak Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünce İlgi Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi'nin 26/08/2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edilerek kaydının silindiğini, mahkemece İlgi Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi hakkında ihya davası açmak üzere kesin süre verildiğini, bahsi geçen şirketin müvekkil kuruma borcu olduğunu ileri sürerek şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca şirketin 26/08/2014 tarihinde re'sen terkin edildiğini ve bu hususun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, re'sen terkine ilişkin tüm işlemlerin usulüne uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/413 E. - 2018/776 K. sayılı ilamı ile ihyası istenilen İlgi Özel Sağlık Hizm. Ltd. Şti.'nin ihyasına, şirketi temsil etmek üzere önceki şirket temsilcileri ... ve ...'in temsilci olarak tayinine karar verildiği, dolayısıyla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca hukuki yararın dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğuna ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacının ihyasını istediği şirketin işbu davadan önce Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/413 Esas, 2018/776 Karar sayılı ilamı ile ihya edildiği, davacının başka bir alacak için yeniden ihya talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, 6102 sayılı TTK Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası (ek tasfiye) istemine ilişkindir.
Davacı, ihyası istenen şirket aleyhine Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/702 Esas sayılı dosyasında alacak davası açmıştır. Mahkemece verilen yetkiye istinaden de eldeki dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince dava tarihi itibariyle şirketin başka bir dosyada ihyasına karar verildiği, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talebi Bölge Adliye Mahkemesince esastan red edilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz istemi çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
Uyuşmazlık, açılan başka bir davada şirketin ihyasına karar verilmesi, kararın ticaret sicilinde tescil edilmesi durumunda, başka bir dava için aynı şirketin ihyasının istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
6102 sayılı TTK 31/2 maddesinde "Tescilin dayandığı olgu veya işlemlerin tamamen veya kısmen sona ermesi ya da ortadan kalkması durumunda sicildeki kaydın da kısmen veya tamamen silineceği" düzenlenmiş, Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 29/3 maddesinde de paralel bir hüküm getirilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayanağı, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/413-776 sayı ve 28.12.2018 tarihli kesinleşmiş kararı olup, bu dosyada 3.kişi davacı tarafından aynı şirket aleyhine ihya davası açılmış, mahkemece Geçici 7. madde gereğince şirketin ihyasına karar verilmiştir.
Dairemizin yerleşik uygulaması, 3.kişiler tarafından 6102 sayılı Yasa'nın Geçici 7. maddesine istinaden açılan davaların TTK 547 maddelerinde öngörülen ek tasfiye niteliğinde olduğu ve dayanak davaya münhasır, tasfiyeye karar verilmesi gerektiği yönündedir.
Dayanak karardan, ihya kararının davacının başka bir alacağına münhasır verildiği anlaşılmaktadır. Kararın hüküm fıkrasında bu hususun açıklanmamış olması tavzihini gerektirir bir eksiklik olup, şirketin hiç terkin edilmemiş gibi bir sonuç doğurması mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü 6102 sayılı TTK Geçici 7. maddesi amacına aykırı ve hükmü işlevsiz bırakacak sonuç doğuracaktır.
Şirket, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28.12.2018 tarihli kararı ile, davacının başka bir alacağı için ihya edilmiştir. 6102 sayılı Yasanın 31/2 ve Yönetmeliğin 29/3 maddesi gereğince, bu dosyanın tasfiyesi tamamlandığında tasfiye memuru veya ilgililerin Ticaret Sicil Memurluğuna müracaatla şirketi tekrar sicilden terkin ettirmeleri mümkün olup, bu durumda eldeki davanın dayanağı dosyada şirket terkin durumunda olacak, davacı yeniden şirketin ihyasını talep etmek zorunda kalacaktır.
Bu durumda, davacının eldeki dava yönünden davada hukuki yararının bulunduğu izahtan varestedir.
Açıklanan bu nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.