Esas No: 2021/4919
Karar No: 2022/2250
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4919 Esas 2022/2250 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4919 E. , 2022/2250 K.Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin adına kayıtlı malvarlığının tasfiyesinin sağlanması amacıyla ihyası istemine ilişkin görülen dava sonucunda, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermiştir. Ancak temyiz eden davacı, yasal sürede dava açtığını ve davasının hukuki yararı olduğunu belirtmiştir. Daire, somut uyuşmazlığa ilişkin açıklamalar yaparak, davacının hukuki yararının bulunduğuna karar vermiştir. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde şirkete ait tasfiye edilmemiş malvarlığının bulunması halinde 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebileceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.01.2021 tarih ve 2020/551 E. - 2021/16 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.03.2021 tarih ve 2021/259 E. - 2021/208 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin kanuni temsilcisi olduğu İmray Kuyumculuk Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin kaydının Ticaret Sicil Müdürlüğünce re'sen silindiğini, şirketin borcu olmadığını ancak şirket adına kayıtlı ... plakalı araç bulunduğunu, bu aracın tasfiyesinin ve sigortasının şirketin kaydı silindiğinden yapılamadığını, sicil müdürlüğünce şirketin kanuni merkezine ve kanuni temsilcisinin bilinen adresine ihtarnamenin gönderilmediğini, bu nedenle terkin işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek söz konusu şirketin ihya edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu şirketin sermayesinin zorunlu miktara yükseltilmemesi sebebiyle 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca ihtarda bulunulduğunu, bu hususun TSG de de ilan edildiğini, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 12/08/2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini, TTK geçici 7/15. md uyarınca silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak ihya istenilebileceğini, davalının yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi gözetilerek aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK'nın geçici 7/15. maddesine göre silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasının istenebileceği, işbu davada ise ihya isteminin 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin adına kayıtlı malvarlığının tasfiyesinin sağlanması amacıyla ihyası istemine ilişkindir.
Dairemizin 14.02.2017 tarih ve 2017/363 E. - 2017/814 K. ve 14/10/2021 tarih ve 2021/2387 E. - 2021/6034 K. sayılı ilamlarında da ifade edildiği üzere, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde şirkete ait tasfiye edilmemiş malvarlığının bulunması halinde ise 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Somut uyuşmazlıkta sicil kaydı silinen şirket ortağı ve temsilcisi tarafından, şirkete ait aracın tasfiyesi talep edildiğine ve şirketin terkininden itibaren 10 yıllık süre dolmadığına göre, yasal sürede dava açmış olan davacının şirket malvarlığının tasfiyesi amacıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddi yerinde görülmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.