Esas No: 2021/13648
Karar No: 2022/15308
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13648 Esas 2022/15308 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/13648 E. , 2022/15308 K.Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, 7035 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde yapılan değişiklikle temyiz süresi, Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olması gereken süre on beş gün olarak değiştirilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nin uygulanması gereklidir. Bu nedenle bu dosyalarda temyiz süresi bir haftadır. Bu durumun avukatlar da dahil olmak üzere kanun yolunda yanılmalarına neden olduğu ve yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Kararda, sanık müdafisinin temyiz istemine dair süre hakkında verilen kararın yerinde görüldüğü ve sorgu, katılım ve savunma hakkı konusunda hükümlerin yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nin 310. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddeleri
- TCK’nin 158/1-f maddesi ve son fıkrası
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtaydan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması nedeniyle; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.10.2015 tarihli, 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olunduğu gibi Anayasa Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli kararına göre de bu durumun ... yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması karşısında, sanık müdafisinin 13.04.2018 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, yapılan incelemede:
1) Bozma öncesi yapılan yargılamada sanığın sorgusu yakalama kararı üzerine Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesince yapılmış ise de, sanığa yüklenen suça ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme yetki ve görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu ve sorgusunun yapıldığı yerde ağır ceza mahkemesinin bulunduğu gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılamada sanığın CMK'nin 147 ve 191. maddeleri uyarınca usulüne uygun sorgusu yapılmadan mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2) Başka suçtan Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ve duruşmadan vareste tutulma talebi bulunmayan sanığın hükmün tefhim olunduğu duruşmaya bizzat veya SEGBİS yoluyla katılımı sağlanmadan, yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
3) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/33820 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında TCK'nin 158/1-f maddesinin uygulanması talebi ile kamu davası açıldığı, iddianamede TCK'nin 158/1-f-son fıkrası yer almadığı halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK’nin 158/1-f-son madde ve fıkrası uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.