Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16363 Esas 2013/1726 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16363
Karar No: 2013/1726
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16363 Esas 2013/1726 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, müvekkilinin borçlu olmadığını ve takip konusu bonoyu nakit alınan borca karşılık verdiğini iddia ederek davayı reddetti. Ancak mahkeme, malen kaydı içeren bononun geri ödenmeyen para karşılığı olarak verildiğini kabul etti ve davalının ispat yükünü yerine getirmediğini belirterek davayı kısmen kabul etti. Takibin iptaline, kötüniyet tazminat talebinin reddine, ve davacının takip sırasında ödediği para davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildi.
1. Davalı vekilinin temyiz isteminin reddi kararının kaldırılmasına karar verildi.
2. Yargılamanın sonuçlandığı kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeniyle hüküm bozuldu.
HUMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) 344/1, 432/V, 381/2.
19. Hukuk Dairesi         2012/16363 E.  ,  2013/1726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş ancak 04.10.2012 tarihli ek kararla HUMK"nun 344/1 maddesi gereğince temyiz isteminin reddine karar verilmiş bu kararda davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu bononun teminat bonosu olduğunu belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının nakit olan borcuna karşılık takip konusu bonoyu verdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; malen kaydı içeren bononun nakit alınan paranın geri ödenmemesi üzerine verildiği savunması ile davalının ispat yükü altına girdiği, davalının bu savunmasını yazılı delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine takibin iptaline, davacının takip sırasında ödediği 5.030,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece davalının muhtırada belirtilen sürede nispi temyiz harcını yatırmadığı, temyiz isteminden vazgeçmiş sayıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiş, ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Mahkemece nisbi temyiz harcının muhtırada belirtilen sürede yatırılmaması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılarak temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, eksik temyiz harcının ikmali için gönderilen muhtıranın 19.09.2012 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin muhtırada belirtilen 7 günlük süre sona ermeden 26.09.2012 tarihinde eksik temyiz harcını ikmal ettiği anlaşıldığından mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 04.10.2012 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve HUMK’un 432,V hükmü uyarınca ilk temyiz dilekçesine göre temyiz isteminin incelenmesine geçilmiştir.
    2- Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “Davanın Kabulüne” denildiği halde, gerekçeli kararda “ Davanın Kabulüne, davacı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine, takip sırasında ödenen 5.030 TL."nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal, HUMK.nun 381/2. (HMK m.298/2) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine dair 04.10.2012 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara