Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8089 Esas 2016/4959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8089
Karar No: 2016/4959
Karar Tarihi: 07.06.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8089 Esas 2016/4959 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, polis tanıtma kartını sahte olarak düzenleyerek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Mahkeme, suçun işleniş biçimini, kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman, yeri ve konusunun önemini dikkate alarak temel cezayı belirlemiş ancak yasal ve yeterli gerekçe sunulmadan orantılılık ilkesine uyulmaksızın temel cezayı 5 yıl olarak tayin etmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi hakkında Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı nedeniyle bozma kararı verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi: Hakim, suçun işleniş biçimini, kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman, yeri ve konusunun önemini dikkate alarak temel cezayı belirler.
- 5237 sayılı TCK'nın 3/1. maddesi: Suçun ağırlığına orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmedilir.
- Anayasa'nın 141. maddesi: Hâkim, yasal ve yeterli gerekçe sunarak karar verir.
- 5271 sayılı CMK'nın 34. maddesi: Hâkim, hükmünde takdir yetkisini kullanmak zorundadır.
- 230. ve 289. maddeleri: Hükümde takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve hukuk kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi zorunludur.
- TCK'nın 53. maddesi: Anayasa Mahkemesi tarafından 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı verilmiştir.
21. Ceza Dairesi         2015/8089 E.  ,  2016/4959 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı, kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve süt sınırı arasında temel cezayı belirler. Aynı yasanın "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasa"nın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı ile yetinilmesi veya bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerden bahsedilmiş olması, bu açıklamalar somut olaya ve faile özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe sayılamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın Ahmet Kör adına tamamen sahte olarak düzenlenmiş polis tanıtma karnesini kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda; daha makul bir temel ceza belirlenmesi yerine, "geçmiş hali, yargılamayı yanlış yöne sevk gayreti, yargılama sürecinde gösterdiği tutum ve davranışları dikkate alındığından" bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile orantılılık ilkesini zedeleyecek şekilde temel cezanın 5 yıl olarak tayini,
2- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,


Bozmayı gerektirmiş olup sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.














Hemen Ara