Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/17104 Esas 2013/1622 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/17104
Karar No: 2013/1622
Karar Tarihi: 29.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/17104 Esas 2013/1622 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka ile birleşen bir şirketin davalıya verdiği kredi kartının asıl borçluları arasında davalıların olduğu belirtilmiş ancak kredi kartının kooperatif adına çıktığı gerekçesiyle davalılar itiraz etmişlerdir. Mahkeme, kredi kartı sözleşmesinde kefil olarak gösterilen davalıların sorumlu olup olmadığının yargılama gerektirdiği nedeniyle davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine ve davanın reddine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Tüketici Mahkemesi Yargılama Usulü Hakkında Kanun, Borçlar Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2012/17104 E.  ,  2013/1622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, yeniden yapılandırma kapsamında davacı banka ile birleşen ..."nın başvuru üzerine davalı ..."e kredi kartı verdiğini, asıl, müşterek ve müteselsil borçluların davalılar ... ve ... olduğunu, yapılan icra takibinde davalıların kredi kartının dava dışı Boz-İş Kooperatifi"ne ait olduğu gerekçesiyle itiraz ettiklerini ancak tüzel kişilik adına kredi kartının düzenlenemediğini belirterek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, kredi kartının kooperatif adına çıkarıldığını, kooperatif adına imza attığını, kefalet miktarının sözleşmede belirtilmediğini, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatının haksız olduğunu belirterek davanın reddine ve en az % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... bozma kararından sonra vekili aracılığıyla yargılamaya katılarak kredi kartının kooperatif adına alındığını, sözleşmenin kefalet şartlarını taşımadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay 13 Hukuk Dairesi"nin 24/12/2009 tarih ve 2009/9501-15397 Esas Karar sayılı ilamı ile davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılamada, kredi kartı sözleşmesinde üye olarak ... ve ..."nin yazılı olduğu, ..."in aynı zamanda 1.kefil olarak gösterildiği, bu itibarla kart hamili ve asıl borçlu olarak ..."nin olduğu, davalıların sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının olduğu, kredi kartı sözleşmesinde kredi kartı harcama limitinin belirtilmediği, 22/01/1997 tarihli kredi başvuru formunun banka tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği, davalıların imzasının bulunmadığı, kefaletin geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine, davalıların kefil sıfatıyla sorumlu olup olmadıklarının yargılama gerektirmesi nedeniyle davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara