Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1398 Esas 2022/2300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1398
Karar No: 2022/2300
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1398 Esas 2022/2300 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/1398 E.  ,  2022/2300 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.06.2021 tarih ve 2021/180 E- 2021/420 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.11.2021 tarih ve 2021/2274 E- 2021/1914 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili; davacıların Park İnş. Gıda Paz. Tur. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin %50 payla hissedarı olduklarını, şirketin Antalya Ticaret Sicil müdürlüğüne kayıtlı iken, 26.08.2014 tarihinde re'sen ticaret sicilinden terkin edildiğini, Antalya 6.İcra Hukuk Mahkemesi E.2020/363 sayılı dava sırasında öğrenildiğini, 2014 yılında yapılan sicilden re'sen terkin işleminin TTK'na aykırı olduğunu, Park İnşaat Ltd. Şti’nin usulüne uygun olarak tasfiyesinin yapılamadığını, bu nedenle şirketin tüzel kişiliğinin sona ermediğini, Park İnşaat Ltd.Şti.'nin devam eden davaları ve icra takipleri sebebiyle ticaret sicilinden usulsüz olarak terkini söz konusu olduğundan 5 yıllık zamanaşımının uygulanamayacağını beyanla davanın kabulü ile 26.08.2014 tarihinde re’sen terkin olunan Park İnş. Gıda Paz. Tur. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına ve ticaret siciline tesciline, davalı ... Müdürlüğü dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22322 sicil numarasında kayıtlı Park İnşaat Gıda Pazarlama Turizm Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan tetkik neticesinde müdürlüklerince 26.03.1996 tarihinde kayıt olduğu, davanın kabul edilmesi halinde Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini
    beyanla davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise yasal hasım olarak bulunması sebebiyle yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; terkin edilen ve ihyası istenilen Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 22322 sicil numarasında kayıtlı Park İnşaat Gıda Pazarlama Turizm Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin yeniden ihyası isteminde davacıların hukuki yararının bulunduğu ve istemlerinin yerinde olduğundan, davanın kabulü ile ihyasına karar verilen şirkete davacıların tasfiye memuru olarak atanmasına.." karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7/4-a maddesi uyarınca, şirketin sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması gerekmesine rağmen dava konusu olayda şirketin temsilcilerine tebligat çıkarılmamış olduğu, usulüne uygun yapılmayan terkin işleminde zamanaşımının uygulanamayacağı, şirketin ihyasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak re'sen terkin edilen şirketin halen faal olduğu, terkin işlemi yasal düzenlemeye aykırı yapıldığından davalı şirkete tasfiye memuru atanmasının doğru olmadığı, ayrıca ihyasına karar verilen şirketin tasfiyesine karar verilmesi ile usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapmayan davalının yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, Davanın kabulü ile Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 22322 sicil nosunda tescilli iken 14/02/2014 tarihinde terkin edilmiş bulunan Park İnşaat Gıda Pazarlama Turizm Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, kararın Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce tescil ve ilanına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi gereğince sicilden re’sen terkin edilen limited şirketin, terkinden sonra davacı tarafça açılan icra mahkemelerindeki dava ve takipler nedeniyle ihyası isteminden ibarettir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7/15. maddesi hükmünde; “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde belirtilmektedir.
    Somut olayda, davacıların ihyası istenen şirketin hissedarları olduğu, işbu davaya dayanak yapılan şirketin İzmir 11. İcra Müdürlüğü'nün 2020/5916 Esas sayılı takip dosyasında borçlu, Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/93096 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı olduğu, Antalya 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/363 Esas sayılı dava dosyasında da şirketin ihyası için süre verildiği, eldeki ihya davasının da buna istinaden açıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca ihyası istenen şirketin 26.08.2014 tarihinde TTK'nın Geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirketin sicilden terkinine yönelik işlemin usulüne uygun yapılmadığı ve davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan davanın kabulü ile anılan şirketin ihyasına ve davacıların tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş olması isabetlidir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda ise; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kaldırılarak ihyası istenen şirketin hem faal olduğundan bahsedilip hem de ihyasına karar verilmiş olması gerekçe hüküm çelişkisi doğurmakta olup, ayrıca ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, terkin edilen şirketin ortakları tarafından açılan davada, terkin tarihi itibariyle derdest dava bulunduğundan 6102 sayılı Yasa'nın Geçici 7/2. maddesi gereğince şirket hakkında Geçici 7. madde hükmünün uygulanamayacak olmasına, şirketin faal olması nedeniyle ihyası gerekli ve zorunlu olup hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunmamasına, 6102 sayılı TTK 547/2. maddesinin ve ek tasfiye hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığından tasfiye memuru da atanamayacak olmasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyız.

    Hemen Ara