Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/266 Esas 2022/2292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/266
Karar No: 2022/2292
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/266 Esas 2022/2292 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde işçilik alacakları nedeniyle dava açan davacılar, davalı şirketin sicillerden terkin edildiğini öğrenince C ve C Gıda Turizm İthalat İhracat Sanayi Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacıların talebi üzerine İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün işlemi hatalı bulunarak davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuştur. TTK Geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işlemi hatalı olup, davalı tarafından yapılan işlem hukuka aykırıdır ve geçersizdir. Kanun maddeleri: TTK m.32, Geçici 7. madde, Ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edildiği TTK'nin 547/2. maddesi, HMK'nın 312/2. maddesi, HMK'nın 326. maddesi, HMK'nın 353/b-1 maddesi, HMK'nın 370/1. maddesi, HMK'nın 372. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2022/266 E.  ,  2022/2292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 07.04.2021 tarih ve 2021/65 E- 2021/269 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.09.2021 tarih ve 2021/1498 E- 2021/1128 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davacıların ihyası talep edilen C ve C Gıda Turizm İthalat İhracat Sanayi Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi'nden işçilik alacakları olduğundan İst. Anadolu 25. İş Mahkemesi'nin 2015/78 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, ancak davalı şirketin sicilden terkin edildiğini öğrendiklerini, mahkemenin ihya davası açmak üzere taraflarına yetki verdiğini ileri sürerek, C ve C Gıda Turizm İthalat İhracat Sanayi Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Sicil Müdülüğü vekili; ihyası istenen şirketle ilgili TTK m.32 hükmü uyarınca işlem yapıldığını, terkin işleminin TTK'nin Geçici 7. maddesi ile münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. maddesi uyarınca resen terkin kapsamına alındığını, sonrasında tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09.10.2015 tarihinde sicil kaydının re'sen terkin edildiğini, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, işlemin hukuka uygun olduğunu, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ... Sicil Müdürlüğü tarafından davalı şirketin 09/10/2015 tarihinde 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları ve adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edildiği, ancak dava konusu şirket aleyhine davacı tarafça açılmış olan ve 28/12/2013 tarihinden beri devam eden henüz sonuçlanmamış dava bulunduğu, buna göre hakkında devam eden bir dava bulunan şirket hakkında TTK Geçici 7. maddesine göre ticaret sicilden re’sen silinmesi işlemi yapılamayacağından davalı ...'nün yaptığı işlemin kanuna uygun olduğundan bahsedilemeyeceği, TTK'nin Geçici 7 .maddenin 15. fıkrasında yer alan hak düşürücü süre usulüne uygun şekilde yapılmış olan sicilden silinme işlemlerine karşı açılacak davalar için öngörülmüş süre olup, kanuna açıkça aykırı olarak yapılan sicilden silinme işlemleri hakkında 15.fıkrada öngörülen sürenin uygulanmasına imkan bulunmadığı, alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK'nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerektiği, ayrıca mevzuata aykırı olarak terkin işlemi yapan Ticaret Sicil Müdürlüğünün işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve dolayısıyla yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesi ile, davaın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne 400621 ticaret sicil numarası ile kayıtlı C ve C Gıda Turizm İthalat İhracat Sanayi Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi'nin İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesi'nin 2015/78 esas sayılı dosyası ve müteakip işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, TTK'nin 547/2.maddesine göre ... ve ...'ın ek tasfiye memuru olarak atanmalarına, kararın İstanbul Ticaret Siciline tescil ve ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalında alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davadışı şirket TTK Geçici 7. madde kapsamı dışında olup davaya konu ihya talebinin madde kapsamında öngörülen hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davacıların dava devam ederken sicilden terkin edilen şirket hakkında devam eden dava dosyasının kesinleştirilmesi ve takip eden icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğu gibi, yasanın amir hükmu uyarınca terkin edilen şirketin kayıtlı son adresine ve şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere yapılması gereken ihtar koşulunun davalı tarafça ispat edilemediği, buna göre usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığı, davalı tarafça 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7.madde çerçevesinde yapılan terkin işlemi hatalı olup, davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddi istendiği de nazara alındığında, somut olayda HMK'nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu, dolayısıyla mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara