19. Hukuk Dairesi 2012/14179 E. , 2013/1593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı tarafa çek ve nakit olarak ödemeler yapıldığını, bir süre devam eden ticari ilişki sonunda müvekkilinin davalıdan 281.511,17-TL alacaklı olduğunu, bu hususun ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000-TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında bir dönem ticari alışveriş olduğunu, davacının sözleşme sunmayıp kendilerinden fatura sunmalarını beklediğini, davacının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, çek teslim belgelerindeki en son tarihin 12/06/2009 olup davanın açılmış olduğu tarih itibariyle bir yıllık zamanaşımı süresinin sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 281.511,17-TL alacaklı olduğunu belirttiğini, ancak sunduğu çeklerin toplam bedelinin 423.000-TL olduğunu, davasını da şimdilik 50.000-TL üzerinden açtığını, bu durumun davacının da alacağından emin olmadığını gösterdiğini, ... ... Şubesine ait çeklerin keşidecisinin davacı olmayıp, davadışı ... olduğunu, bu şahsın o dönemde davacı şirket ortağı olduğunu, davacının hangi alacağını hangi çeke dayalı olarak istediğini açıklayamadığını, mobilya sektöründe kural olarak önce malın teslim alınıp sonra ödeme yapıldığını, makbuz tarihleri ile çek ödeme tarihleri arasında mutlaka malların teslim edilmesi gerektiğini, eğer bu süre içinde mal teslimi yapılmamış ise çeklerin iptalinin istenmemesinin olağan olmadığını, davacı tarafın çeklerin tümünü zamanında ödediğini, bu nedenle müvekkilinin herhangi bir takip yapmadığını, taraflar arasındaki ticari alışverişin bir kısmının davacının ekonomik durumu nedeniyle faturalandırılmadığını, ancak mal sevk formları ile teslimin belgelendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tarafların lehine delil vasfına haiz olmayan defter ve kayıtlarına göre, davalı defterlerinde davalının davacıdan 11.128,84-TL alacaklı olduğu, davacı defterlerine göre ise davacının davalıdan 281.511,17-TL alacaklı olduğu, davacı defterlerinde avans olarak yapılan ödemelerin ortaklara borçlanarak yapılmış olduğu, bu kayıtların doğru olduğunun belgelerle ispatının gerektiği, davacı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatılmasına rağmen davacı vekilinin yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği belirtilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.