Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13608 Esas 2013/1555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13608
Karar No: 2013/1555
Karar Tarihi: 28.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13608 Esas 2013/1555 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Menfi tespit davası açan davacı, kefil sıfatıyla 12.000 TL ve 14.000 TL bedelli senetlere imza attığını ancak davalının bu senetleri ödemediği için icra takibi başlattığını iddia etmiştir. İlk takibin iptal edilmesine rağmen davalı, senetleri yeniden icra takibine koymuştur. Mahkeme, senet miktarlarının ödendiğini ve davalının kötü niyetli davrandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
1. Borçlar Kanunu - kefalet
2. Türk Ticaret Kanunu - kambiyo senetleri
19. Hukuk Dairesi         2012/13608 E.  ,  2013/1555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı şahıslar arasında gerçekleşen ticari bir alışverişe konu 12.000,00 ve 14.000,00 TL bedelli senetlere kefil sıfatıyla imza attığını, senet bedelinin 8.000,00 TL"sinin ödendiğini, ayrıca senet lehdarından alınan malın iade edildiğini, daha sonra senet lehdarı tarafından söz konusu senetlerin vadesi geçtikten sonra davalıya ciro edildiğini, davalının asıl borçlu ve müvekkili ile görüşüp senetleri iade edeceğini söyleyerek kendilerinden 15.700,00 TL bedelli başka bir senet aldığını, söz konusu senedin vadesinin dolmasını beklemeden 12.000,00 ve 14.000,00 TL bedelli senetleri ödenen miktarlar düşülerek icra takibine koyduğunu, icra mahkemesi kararıyla takibin iptal edildiğini, bu kez 15.700,00 TL bedelli senedin icra takibine konulduğunu, söz konusu senet bedelinin ödendiğini, davalının 12.000,00 ve 14.000,00 TL bedelli senetleri iade etmesi gerekirken bu kez ödenen miktarlar dahi düşülmeden icra takibine koyduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; takibe konu senetlerin 8.000,00 TL dışındaki karşılıklarının ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığını, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, 15.700,00 TL bedelli senedin bu dava ile ilgisi olmadığını, davacının 8.000,00 TL dışındaki ödemelere ilişkin iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere ve özellikle bilirkişi raporuna göre; davalı tarafından takibe konu senetlere dayanılarak yapılan ilk takibin iptaline karar verildiği, takibe konu senet miktarlarının davalıya ödendiği, senet metninden anlaşılan ve yapılan yargılamada sübut bulan ödemelere rağmen davalı tarafından senetlerin yeniden icra takibine konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dava toplam miktarı 26.000,00 TL olan 2 adet bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava konusu senet bedellerinin ödendiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de somut olayda senet metninde yazılı olup davalının da kabulünde bulunan 8.000,00 TL"lik ödeme dışında ödemeyi gösterir herhangi bir yazılı delil dosyaya sunulmadığından mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin dayanakları anlaşılamamıştır. Senede karşı ileri sürülen her çeşit iddia ve definin somut olaydaki senet miktarları gözetildiğinde yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalının açık muvafakati bulunmadıkça tanık dinlenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    2-Dava konusu senet bedellerinin 8.000,00 TL"lik bölümünün ödendiği davalının da kabulünde olmasına rağmen bu kısmın da takibe konu edilmesi nedeniyle ödenen kısım yönünden davalı takibinde kötüniyetli kabul edilmesi gerektiğinden davacının bu yöne ilişkin kötüniyet tazminatı talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara