Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22617 Esas 2022/15476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/22617
Karar No: 2022/15476
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22617 Esas 2022/15476 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanıkların resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkumiyet hükümleri kurdu. Ancak, katılanlar vekili ile sanıkların temyiz nedenleri sonucu Mahkeme kararının bozulmasına karar verildi. Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümlerinin gözden geçirilmesinin yanı sıra, resmi belgede ve özel belgede sahtecilik suçlarındaki mahkumiyet hükümlerinin de yeniden değerlendirilmesine karar verildi. Mahkeme, belgelere ait özelliklerin duruşmada incelenip aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğunu belirtti. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 204/1-3, 43/1. maddeleri ve TCK'nin 55. maddesi hakkında detaylı ve açıklayıcı bilgiler yer alıyor.
11. Ceza Dairesi         2021/22617 E.  ,  2022/15476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, Özel belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık
    ...
    ...
    ...


    Sanıklar hakkında katılan ...’a yönelik dolandırıcılık suçundan da dava açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suç yönünden mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    A) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılanlar ... ve ... vekili ile sanıkların temyizinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılanlar vekili ve sanıkların diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    TCK’nin 55. maddesi gereğince kazanç müsaderesi kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerektiği, nitekim sanıklarda ele geçen 3.645,00 TL paranın kovuşturma aşamasında katılanlara iade edildiği gözetilmeden müsadere kararı verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılanlar vekili ile sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "Adli Emanet Memurluğunun 2012/5974 sırasında kayıtla korunan 3.645,00 TL paranın suçtan elde edilen kazanç olduğu kanaatine varıldığından, TCK'nin 55. maddesi gereğince MÜSADERESİNE" cümlesinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2) Sanıklar hakkında resmi belgede ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılanlar ... ve ... vekili ile sanıkların temyizinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılanlar vekili ile sanıkların diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1) Sanıklardan ele geçen sahte sürücü belgesi, nüfus cüzdanı, sahte kimlikle imzalanan araç kiralama sözleşmesi, sanıklardan ...’un ayrıca 15.06.2012 tarihinde ...’ın iş yerinde imzaladığı sahte araç kiralama sözleşmesi ile kullandığı sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi, suça konu belgeler arasında yer alan ve kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olan Manavgat 2. Noterliğinin 40931 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi nedeniyle sanıkların eylemlerinin kül halinde 5237 sayılı TCK’nin 204/1-3, 43/1. maddeleri kapsamında zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2) Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu gözetilerek; belge asıllarının getirtilerek duruşmada incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma niteliği bulunup bulunmadığı ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli olup olmadıklarının gerekçeli kararda tartışılması, denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Yasaya aykırı, katılanlar vekili ile sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara