Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1451 Esas 2022/2364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1451
Karar No: 2022/2364
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1451 Esas 2022/2364 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/1451 E.  ,  2022/2364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.09.2021 tarih ve 2021/458 E- 2021/680 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.12.2021 tarih ve 2021/1984 E- 2021/1522 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin ihyasını talep ettikleri Alatav Madencilik İnş. Malz. Kim ...ve Petrol Ürn. Dağ. San. Ltd. Şti. ve Mertcan Reklam ve Org. Matbaa Kırtasiye Bilg. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde pay sahibi olduğunu her iki şirketin de sicilden terkin edildiklerini, şirketlerin tüzel kişiliklerinin ticaret sicilinden silinme(terkin)ile sona erdiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, bu işlemlerin eksik kalması halinde tüzel kişilik ticaret sicilden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, müvekkil adına kurulan şirketlerin usulsüz şekilde terkin edildiğini ve re'sen terkinden de müvekkilinin haberdar olmadığını, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/295 esas sayılı dosyasında bu şirketlerin ihya davası ikame edilmesi için ara karar oluşturulduğunu bu ara karar gereği iş bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu ileri sürerek, Alatav Madencilik İnş. Malz. Kim ...ve Petrol Ür. Dağ. San. Ltd. Şti. ve Mertcan Reklam ve Org. Matbaa Kırtasiye Bilg. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili tarafından tesisi edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, TTK Geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen Alatav Madencilik İnş.Malz.Kimyevi ...ve Pet. Ürn. Dağ. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Mertcan Reklam ve Org. Mat. Kır. Bilg. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ihyasına karar verilmesinin talep edildiği, şirketlerin Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından TTK Geçici 7. maddesi uyarınca adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle madde kapsamına alındığı, 18/02/2015 tarihinde re'sen terkin işlemlerinin yapıldığının görüldüğü, şirketlerin Ticaret Sicilinden TTK Geçici 7. maddesi kapsamına, alınarak terkin işleminin usulsüz olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davacının talebinin haklı olduğu, usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ...'nün ... sicil nosunda kayıtlı Alatav Madencilik İnşaat Malzemeleri Kimyevi Maddeler ve Petrol Ürün. Dağ. San. ve Tic. Limited Şirketi ile ... sicil nosunda kayıtlı Mertcan Reklam Ve Organizasyon Matbaa Kırtasiye Bilgisayar San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin TTK Geçici 7. maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildikleri anlaşılmakla her iki şirketin İstanbul Anadolu 8. ATM 2021/295 esas sayılı dosyada yürütülen yargılama ile sınırlı olarak ihyalarına, her iki şirketin ticaret siciline tesciline,kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... tarafından dava dışı şirketlerin TTK geçici 7. madde kapsamında; 30/12/2012 gün ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan " Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin" Tebliğ'in 5. maddesinin "1-b " bendi uyarınca 18/02/2015 tarihinde münfesih olmaları nedeniyle Ticaret Sicil Gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydının resen terkin edildiği, sicilden terkin edilen şirketler hakkında İstanbul Anadolu 8 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/295 Esas sayılı dosyanın derdest olduğu ve eldeki davanın 26/07/2021 tarihinde açıldığının anlaşıldığı, sicil dosyasında davaya konu Mertcan Reklam...Ltd. Şti. ve şirketlerin temsilcilerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata - belge sunulmadığı gibi, davaya konu Alatav Madencilik... Ltd. Şti.'ye yapılan tebligatın iade edildiğine ilişkin Sicil Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeyi destekleyecek mahiyette herhangi bir mazbata - belge de sunulmadığı ve sicil dosyasında da rastlanılmadığı, buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirketler yönünden davaya konu ihya talebi TTK nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii olmadığı, davacının devam eden dava dosyası nedeniyle şirketlerin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirketler yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava 6102 sayılı Yasa'nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin ihyası istemine ilişkindir.
    6102 sayılı TTK geçici 7/15 maddesinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri” düzenlenmiş, aynı madde de “tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine’ye intikal edeceği” öngörülmüştür.
    Somut uyuşmazlıkta davacı ihyası istenen şirketlerin ortağı olup, şirketlerin tasfiye edilmeden sicilden terkin edildiğini, tasfiye için İst. Anadolu 8. ATM 2021/295 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını bildirerek eldeki davayı açmıştır.
    Şirketlerin terkin tarihi olan 18.02.2015 tarihi ile dava tarihi 26.07.2021 tarihi arasında yasal 5 yıllık hak düşürücü süre geçmekle birlikte davacı ortak, şirketlerin tasfiye edilmemiş mal varlığının bulunduğunu bildirdiğinden, şirketlerin mal varlığı bulunması durumunda tasfiye için 10 yıllık süre de dava açılabileceği Dairenin yerleşmiş içtihatları gereğidir.
    Bu durumda ihyası istenen şirketlerin tasfiyesi gereken mal varlığı bulunup bulunmadığının tespiti ile mal varlığının bulunması durumunda davanın yasal 10 yıllık süre içinde açıldığının kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi; tasfiyesi gereken mal varlığının bulunmaması durumunda ise davada 5 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme soncu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.03.2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Hangi durumdaki şirket ve kooperatiflerin TTK'nın Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden re'sen terkin edileceği söz konusu maddenin birinci fıkrasında sınırlı olarak sayılmıştır. Adreslerin tespit edilememesi ilgili maddede bir terkin sebebi olarak düzenlenmemiştir. Dava konusu şirketler adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle terkin edildiklerine göre olaya TTK'nın Geçici 7. maddesini uygulamak ve giderek beş yıllık hak düşürücü süreden bahsetmek mümkün değildir. Bir an için Geçici 7. madde uyarınca terkin yapıldığı kabul edilecek olsa dahi bu durumda da aynı maddenin 4/a fıkrası uyarınca şirketlere ve temsilcilerine usulüne uygun tebligat yapılıp kendilerine maddede öngörülen savunma imkanları tanınmadığından terkin işlemi yine de hatalı olacağından beş yıllık hak düşürücü dava açma süresinden bu durumda da bahsedilemeyecektir.
    Açıklanan nedenlerle BAM kararının onanmasına hükmedilmesi gerekirken, sadece şirketlerin malvarlığının bulunması halinde, 5 yıllık sürenin 10 yıl uygulanacağına dair çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.

    Hemen Ara