Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13428 Esas 2013/1539 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13428
Karar No: 2013/1539
Karar Tarihi: 28.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13428 Esas 2013/1539 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, bankanın müşterisi olan davalıya verdiği çeklerin karşılıksız kalması ve bu durumun bankaya masraf çıkarmasıyla ilgilidir. Davacı banka, sözleşme gereği karşılıksız çek bedellerini tahsil etmek için takibe başlamış, ancak davalı tarafından itiraz edilmiştir. Mahkeme, sözleşmede depo istemine ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından davacı bankanın bu konuda talepte bulunamayacağına karar vermiş ve davanın reddine hükmetmiştir. Kanun maddeleri olarak Genel Hesap ve Bankacılık Hizmet Sözleşmesi'nin Müşterinin Çek ve Çekle İşleyen Hesaplar İle İlgili Taahhüdü başlığını taşıyan 7.5 ve 7.8. maddelerindeki düzenlemeler üzerinde durulmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2012/13428 E.  ,  2013/1539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; davalı ile müvekkili banka arasında imzalanan Genel Hesap ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi gereği borçluya çek karnesi verildiğini, davalının müvekkili banka tarafından kanuni karşılıkları ödenen çekin karşılığını ve çeklerden mütevellit sözleşmeye istinaden hesabına borç olarak kaydedilen komisyon ve 9 adet çekin yasal karşılığının 6.440-TL bankaya depo etmediğini bunun üzerine davalı borçluya karşılıksız çıkan çekleri bankanın ödemek zorunda kaldığı yasal bedellerin ödenmesi ve elinde bulundurduğu çek yapraklarının kanuni karşılıkları kadar teminat depo etmesi amacıyla yapılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının daha sonra icra takibinin asıl alacak kısmı olan 1.150 TL"yi icra dairesine ödediğini, bankaya iade edilmeyen 9 adet çek yaprağı için halihazırda yazılma, kanuni karşılığının çek hamiline ödenmesi ve çek yazdırma komisyonu vb. masrafların doğabileceği ihtimali ile kanuni karşılığının depo edilmesinin yasa ve taraflar arasındaki sözleşmenin gereği olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacı bankanın kanuni karşılığını ödediği bir adet çek ve komisyon bedellerinin davacıya ödendiğini, diğer 8 (sekiz) adet çek yaprağının bir kısmının kaybolduğunu, bir kısmının ise üçüncü şahıslar tarafından kanuni müddeti içinde muhatap bankaya ibraz edilmeyerek çek vasfını kaybettiğini veya zamanaşımına uğradığını, bu nedenle diğer çek yapraklarının davacı bankaya ibraz edilmesi ve kanuni karşılıklarının talep edilmesi imkanının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.5 ve 7.8 maddeleri gereğince ""banka tarafından kanuni karşılıkları ödenen çeklerin hiçbir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın ödeneceğinin taahhüt edildiğini, belirtilen maddelere göre banka tarafından kanuni karşılığı ödenmemiş çek yaprakları için herhangi bir ödeme yapılmasının gerekmediğini belirterek, davanın reddine ve % 40"tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında imzalanan Genel Hesap ve Bankacılık Hizmet Sözleşmesinde davacı bankanın çek yaprağı nedeniyle ödemekle yükümlü olduğu miktarın depo edilmesine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, sözleşmenin ""Müşterinin Çek ve Çekle İşleyen Hesaplar İle İlgili Taahhüdü"" başlığını taşıyan 7.5 ve 7.8. maddelerindeki düzenlemelerin davalıya kanuni tutar kadar hesapta para bulundurma yükümlülüğü, davacı bankaya ise karşılıksız çıkan çek nedeniyle ödediği meblağları talep etme yetkisi getirdiği, bu nedenle davacı bankanın henüz karşılığını ödemediği tutarlar açısından depo talebinde bulunamayacağı, davacı bankanın yalnızca dava dışı kişilere ödemek zorunda kaldığı çek bedellerini talep edebileceği, dava konusu çekler için davacı bankanın üçünçü kişilere herhangi bir ödeme yapmadığı, çek karnelerinin davalıya verilmesinden itibaren de 10 ila 11 yıllık sürelerin geçtiği anlaşıldığından bilirkişinin aksi yöndeki raporuna itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle sözleşmede depo istemine ilişkin açık bir düzenleme bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara