Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/22513 Esas 2022/9806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/22513
Karar No: 2022/9806
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/22513 Esas 2022/9806 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/22513 E.  ,  2022/9806 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/242 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 29/03/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 25/05/2016 tarihli ve 2016/23708 soruşturma, 2016/939 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilerek infazı için Karabük Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülüklerini ihlalde ısrar etmesi nedeniyle infaz dosyasının kapatılması üzerine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 30/11/2016 tarihli ve 2016/23708 soruşturma, 2016/23893 esas, 2016/19695 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    3- Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 11/05/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/242 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    4- Dosya arasında bulunan Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 2019/407 esas sayılı dosyasının incelenmesinde;
    a-) Sanığın 28/08/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 02/12/2013 tarihli ve 2013/108008 soruşturma, 2013/41986 esas, 2013/2722 sayılı iddianamesi ile Ankara 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    b-) Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2013/747 esas, 2015/292 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi yollamasıyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararda ayrıca 1 yıl süre ile tedavi ve
    denetimli serbestlik tedbirine de hükmedildiği, kararın 06/05/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, tedbirin infazı için infazı için Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    c-) Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce denetime uymadığının bildirilmesi üzerine dosyanın ele alınarak 2015/428 esasa kaydedildiği, Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/428 esas, 2017/115 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3, 62 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin kararı istinaf ettiği,
    d-) Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 16/10/2017 tarihli ve 2017/465 esas, 2017/361 sayılı kararı ile kararın gerekçesiz olduğu ve kabule göre de ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
    e-) Bozmadan sonra, Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/778 esas, 2017/663 sayılı kararı ile bozma ilamı doğrultusunda ısrar şartının gerçekleşmesini beklemek üzere davanın durmasına karar verildiği, durma kararının 19/12/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    f-) Durma kararından sonra, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2018 tarihli ve 2018/1069 esas, 2018/1604 sayılı kararı ile 28/08/2013 tarihli eylem nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, tedbirin infazı için Karabük Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, uyuşturucu madde kullanımına devam etmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığı,
    g-) Erteleme kararının kaldırılarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2019 tarihli ve 2018/1069 soruşturma, 2019/48014 esas, 2019/1646 sayılı iddianamesi ile Ankara 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    h-) Davanın 2019/407 esasa kaydedildiği, davanın derdest olduğu,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/242 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinde yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda sanık hakkında 28/08/2013 tarihinde işlenen uyuşturucu madde kullanma suçundan daha önce Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2013/747 esas, 2015/292 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği ve bu kararın 06/05/2015 tarihinde kesinleştiği, mevcut incelenen dosyanın suç tarihinin 29/03/2016 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi sebebiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilerek Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/242 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 29/03/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 25/05/2016 tarihli ve 2016/23708 soruşturma, 2016/939 sayılı kararı ile, beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 30/11/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/242 sayılı kararı ile sanığın 5237 Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
    Somut olayda, sanık hakkında daha önceden Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2013/747 esas, 2015/292 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85.maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 06/05/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 29/03/2016 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması ve yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan;
    Sanığın 29/03/2016 tarihli eylemini, Ankara 2. Çocuk Mahkemesince kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle açılan kamu davasında mahkemesince “düşme kararı” verilip mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilerek Ankara 2. Çocuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/242 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    03/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara