Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13327 Esas 2013/1534 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13327
Karar No: 2013/1534
Karar Tarihi: 28.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13327 Esas 2013/1534 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı alacaklı tarafından açılan takip dosyasındaki 10.000 TL bedelli çekin, davacının müvekkilinin çek imza ve ciro zincirinde yer almadığı ve yetkili ve meşru hamil olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, kötü niyet tazminatı ödenmesine ve çekin davacıya iadesine karar verilmiştir. Ancak davalı taraf mahkemeye çek aslını iade etmiş ve davacı davalıdan feragat etmiş olduğundan dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle, mahkemenin esas hakkında karar vermesi doğru değildir ve kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
İİK'nun 72/4 maddesi, çeki yanıltıcı işlemlere alet eden veya bir başkasına yanıltıcı işlem yapmasına sebebiyet veren kişilerin, kendileri ile işlem yapmaktan kaçınanlara verilen zararları karşılamakla yükümlü olduklarını düzenlemektedir.
19. Hukuk Dairesi         2012/13327 E.  ,  2013/1534 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; müvekkili hakkında davalı alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/4798 esas sayılı takip dosyasında, ... ... şubesine ait, 02.01.2010 tarihli, 10.000 TL bedelli çekin arka yüzüne sonradan ciro yapılarak icra takibi yapıldığını, sözkonusu çekteki imza ve yazıların müvekkile ait olmadığını, ayrıca ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davalının yetkili ve meşru hamil olmadığını belirterek, müvekkilinin takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin dava konusu çeki ticari ilişkide bulunduğu dava dışı ..."den alacağına mahsuben aldığını, müvekkilin dava dışı sözkonusu şirkete kestiği 17.12.2009 tarihli ve 553890 yevmiye numaralı irsaliyeli fatura örneği ve müvekkil ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir çek giriş bordrolarının ekte ibraz edildiğini, sözkonusu çek giriş bordrosunda davacı tarafından keşide edilen ve müvekkile ödeme olarak verilen dava dışı farklı çeklerin de olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli 3. şahıs olduğunu, davacının imza inkarına ilişkin itirazının akabinde dava konusu çeke ilişkin icra takibinden feragat ettiklerini belirterek, dava konusuz kaldığından, iyiniyetli müvekkil aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; takibe konu 10.000 TL meblağlı, 02.01.2010 keşide tarihli, lehtarı ..., keşidecisi ... olan çekin bankaya ibrazında karşılıksız olduğundan, muhatap bankadan getirtilen suretinin incelenmesinde çekin lehtarınca ilk cironun yapıldığı, sonraki cirantalar arasında icra takibi yapan ve kendisine dava açılan davalı ..."nin bulunmadığı halde çek takibe konulmadan önce, çek arkasında ... tarafından çekin bankaya yapılan ibrazı sonrasındaki banka kaşesi ile ... cirosu arasına davalının cirosunun sonradan usulsüz olarak ilave edildiği, davalı icra takibinden feragat etmiş ve çekin davacıya iadesine muvafakat etmiş ise de davada esas hakkında da karar verilmesinin davacı yararına olduğu, davalının çekte ciro zincirinde olmadığı halde ismini yazıp çek keşidecisine karşı icra takibinde bulunmasının davalının takipte haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İİK"nun 72/4 maddesi uyarınca davacı lehine kötü niyet tazminatına ve dava konusu çekin davacıya iadesine davalı taraf muvafakat ettiğinden çekin de davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava açıldıktan sonra davalı taraf icra takibinden feragat etmiş ve çek aslını davacıya iade edilmek üzere mahkemeye ibraz etmiştir. Dava konusuz kalmış olup, buna göre karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmiş olması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara