Esas No: 2022/6522
Karar No: 2022/15405
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/6522 Esas 2022/15405 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/6522 E. , 2022/15405 K.Özet:
Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanığın dolandırıcılık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından 2 yıl hapis, 600 TL adli para cezası ve 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı belirtilmiştir. Ancak, Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından yapılan kanun yararına bozma istemi sonrasında yapılan yeniden yargılamada, uzlaştırma işlemlerinde sanığa ulaşılamadığı gerekçesiyle uzlaşma sağlanamadığı belirtilen raporun usulüne uygun şekilde düzenlenmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 (2 kez), 116/1 ve 52/2. (2 kez) maddeleri
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrası
- Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 7/12., 29/5., 29/6. ve 29/7. maddeleri
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. ve 21/1-2. maddeleri
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.06.2022 tarih ve 2021/24273 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07.07.2022 tarih ve KYB-2022/90541 sayılı ihbarname ile;
Dolandırıcılık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 (2 kez), 116/1 ve 52/2. (2 kez) maddeleri gereğince 2 yıl hapis, 600,00 Türk lirası adli para (2’şer kez) ve 7 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2014/746 esas, 2014/717 sayılı kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/25183 esas, 2017/27257 karar sayılı ilamı ile uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonunda sanığın 5237 sayılı Kanun'un 157/1 (2 kez), 116/1 ve 52/2. (2 kez), maddeleri gereğince 2 yıl hapis, 600,00 Türk lirası adli para (2’şer kez) ve 7 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/11 esas, 2018/402 sayılı kararının "02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
Aynı Kanun'un 21/1-2. maddesinde yer alan, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak, mernis adresi ile bilinen en son adresin aynı olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi gereğince işlem yapılması, mernis adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması durumunda ise mernis adresine aynı Kanun'un 10/1. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği,
Somut olayda, uzlaştırmacı tarafından "sanığın telefon ve adreslerinin arandığı, kendisine ulaşılamadığı, uzlaşma sağlanamadığı" yönünde rapor düzenlenmiş ise de; uzlaştırmacının bürodan sanığın bilinen son adresine tebligat yapılmasını talep ettiği, Uzlaştırma bürosu tarafından sanığın bilinen son adresi olan ve sanığın bozma öncesi yargılama sırasında bildirdiği adresi olan "...,.. Çankaya/Ankara" adresine gönderide bulunulduğu, anılan gönderinin iade gelmesi üzerine yukarıda anlatıldığı şekliyle mernis adresi bulunup bulunmadığı sorularak mernis şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi gereğince tebliğ yapılması, mernis adresi yok ise, sanığın bildirdiği adrese daha önce 10/11/2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebligat yapılmış olması sebebiyle anılan Kanun'un 35.maddesi uyarınca tebligat yapılması gerekirken, sanığa ulaşılamadığından bahisle uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edilmediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamede, 27.02.2018 tarihli uzlaştırma raporunun usulüne uygun şekilde düzenlenmediği belirtilmiş ise de; UYAP üzerinden yapılan incelemede, dosyanın yeniden uzlaştırmacıya tevdi edildiği anlaşılmakla; 2021/27938 sayılı uzlaştırma raporu aslının, içindeki tüm evraklar ve tebligat parçaları ile birlikte eksiksiz bir biçimde gönderilmesinin temini amacıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. - ...