19. Hukuk Dairesi 2012/13323 E. , 2013/1533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalılar arasında 23.02.2005 tarihinde Akaryakıt İstasyonu İşletme Sözleşmesi ile Ariyet ve Emanet Sözleşmesi imzalandığı, davalılar ile imzalanan ariyet ve emanet sözleşmesinin 1/f maddesi ile 2.maddesi hükümlerine göre sözleşmenin feshinden itibaren 15 gün içinde menkulleri teslim etmekle yükümlü olduklarını, teslim etmedikleri takdirde fiilen teslime kadar geçen her gün için müvekkili şirkete 1.000 USD tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşme süresinin 23.02.2010 tarihinde sona erdiğini, sözleşmede tanınan 15 günlük sürenin de 10.03.2010 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin 11.03.2010 tarihinden dava tarihine kadar geçen 270 gün için 1.000 USD"den 270.000 USD alacağı bulunduğunu belirterek, davalı şirkete ariyet olarak bırakılan ve davalıların yedinde bulunan menkul malların davalılardan istirdatı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 USD" nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ..., dava dilekçesi ekli meşruhatlı duruşma gün ve saatini bildiren davetiye kendilerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davaya yasal sürede cevap vermemişlerdir.
Davalı ... 08.03.2012 havale tarihli dilekçesinde; 23.02.2005 tarihli beş yıllık akaryakıt istasyon işletme sözleşmesi imzaladığını, ariyet ve malzemelerin içerisinde mevcut olduğunu, 2007 tarihi itibarıyla tüm aktif ve pasifleriyle şirkette bulunan hisselerini devir ettiğini, devir alan şahısların ... adı altında sözleşme sonuna kadar davacı ... ile çalıştığını, emanet listesinin altındaki şirket kaşesi ve imzasının kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; ariyet ve emanet sözleşmesinin birinci maddesinin F bendi ile ikinci maddesi gereğince sözleşmenin feshi halinde fesihten itibaren 15 gün içerisinde ariyet alanın malzeme ve teçhizatı teslim etmediği takdirde cezai şart talep edileceğinin taraflarca kabul edildiği, davacının sözleşmenin devam ettiği sürede herhangi bir nedenle sözleşmeyi feshetmediği, sözleşmenin bitiminden sonra ariyetlerin teslim edilmemesi nedeniyle cezai şart talep edileceğine ilişkin sözleşmelerde özel bir hüküm bulunmadığı, davacının sözleşmenin feshedilmesi hükümlerini, sözleşmenin yasal süresinin bitiminden sonra teslim edilmeme durumunda da uygulanmasını talep ettiği, ancak sözleşmede olmayan bir hükmün uygulanmasının istenilmesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı, davacının ariyetlerin iadesini istemekte haklı olduğu, cezai şarttan dolayı tazminat talep etmesinin ise yasal ve sözleşmesel olarak dayanaklarının mevcut olmadığı, taraflar arasında var olan sözleşmenin öncelikle uygulanması gerektiği, davacının süresi sona eren sözleşmenin üzerinden 270 gün geçtikten sonra cezai şart talep etmesinin MK"un 2. maddesi gereğince iyi niyet kurallarına uyduğundan bahsedilemeyeceği, davacının davalılardan cezai şart isteme koşullarının oluşmadığı, ayrıca ariyet ve emanet sözleşmesinde davalılardan ... ve ..."ın müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak da sözleşmeyi imzalamadıkları, ariyetlerin iadesinin ancak davalı ..."den istenebileceği, davalılar ... ve ... hakkındaki açılan ariyetlerin iadesi ve istirdadı davasında pasif husumet ehliyetlerinin de bulunmadığı gerekçesiyle gerçek kişi davalılar hakkında açılan istirdat ve cezai şart tazminat taleplerine ilişkin davanın reddine, cezai şart yönünden davalı ... aleyhine açılan davanın da koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddine, davalı ... hakkında açılan ariyetlerin istirdadına ilişkin talebin ise kabulü ile ariyete ilişkin emtiaların bu davalıdan aynen alınarak davacıya verilmesine, aynen alınması mümkün olmadığı takdirde İ.İ.K.24.maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.