Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/11443 Esas 2022/9879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/11443
Karar No: 2022/9879
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/11443 Esas 2022/9879 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/11443 E.  ,  2022/9879 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : a) Mahkûmiyet; Zile Ağır Ceza Mahkemesi'nin 04/02/2022 tarih, 2021/65 esas ve 2022/22 sayılı kararı
    b) İstinaf başvurusunun esastan reddi; Samsun Bölge Adliye
    Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27/04/2022 tarih, 2022/842 esas ve 2022/985 sayılı kararı

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanıklar müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile 5271 sayılı Kanun'un 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
    5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanıklar müdafilerinin temyiz isteminin CMK'nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde tespit edildiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Dosya kapsamına göre, sanık ...’in eylemi yönünden uyuşturucu madde satışının araç içerisinde gerçekleştiği, özel araçların “umumi veya umuma açık yer” kapsamında olmadığı, sanık ...’ın eyleminin ise araç içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemediği anlaşılmakla, TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında hükmedilen temel ceza üzerinden TCK’nın 188/4-b maddesi uyarınca artırım yapılması,
    Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olup, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama şartlarında değişiklik bulunmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar hakkındaki tahliye taleblerinin reddine,
    28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Zile Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 04/10/2022 tarihinde Üyeler ... ve ...'in karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.2021 tarihli 2020/327 esas ve 2021/145 sayılı kararı gereğince özel araçların "umumi veya umuma açık yer" kapsamında olmadığı, bu sebeple dosyamızda TCK'nın 188/4-b maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı şeklindeki çoğunluk görüşüne; yasa koyucunun fıkrada belirtilen kurumların özelliğini ve burada verilen hizmetin niteliğini gözeterek söz konusu düzenlemeyi yapmış olması, sözü edilen kurumlara 200 metreden daha yakın mesafede aracın uyuşturucu satışı için tezgah gibi kullanılması halinde satıcının araca uyuşturucu almak için binip inecek şahısları denetleyerek ve aralarında ayrım da yapmayacak olması, aracın satış sırasında özel amaçla kullanılmıyor olması hususları nazara alındığında umumiyet hususunun da gerçekleştiği, kaldı ki; araç içerisinde satış halinde umumiyet olmadığı kabul edildiğinde de TCK’nın 188/4-b maddesinde yasa koyucunun sadece “yer” kavramına yer vermesi, “araç” kavramının ayrıca sayılmaması ve aracın “yer” kavramı içerisinde değerlendirilemeyecek olması nedeniyle araç için “umuma açıklık” kavramının aranmasının da gerekmediği, bu nedenle TCK'nın 188/4-b maddesi ile arttırım yapılmasının yasa koyucunun amacına uygun olduğu gerekçesiyle çoğunluk görüşe katılmıyoruz. 04/10/2022

    Hemen Ara