Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13255 Esas 2013/1523 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13255
Karar No: 2013/1523
Karar Tarihi: 28.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13255 Esas 2013/1523 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirket, davalı şirkete özel güvenlik ve koruma hizmeti vermiş fakat sözleşme davalı şirket tarafından feshedilmiştir. Davalı şirket, sözleşme feshi sonrasında ödenmesi gereken kıdem tazminatı faturasını ödememiştir. Davacı şirket, davanın reddine karşı itiraz etmiş fakat mahkemece reddedilmiştir. Ancak, davaya konu olan işçilerin çalışma süresi 1 yıldan az olmadığı tespit edildiği takdirde kıdem tazminatı yönünden karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün belirtilmesi iş hukuku kurallarını ortadan kaldırmaz. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca en az bir yıllık çalışma şartı gerekmektedir. Mahkeme kararı 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle bozulmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2012/13255 E.  ,  2013/1523 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilen muhtelif sözleşmeler uyarınca müvekkilin davalı şirkete özel güvenlik ve koruma hizmeti verdiğini, davalının ... Noterliği"nin 05.12.2008 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ihbarında bulunduğunu, fesih ihbarı üzerine davalı işyerinde görev yapmak üzere istihdam edilen personelin kıdem tazminatının müvekkil tarafından ödenerek sözleşmenin 4. maddesine göre davalıya fatura edildiğini, davalının faturayı ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca ... mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili kılındığını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ... İş Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuş, taraflar arasında 21.01.2008 tarihinde ""Koruma Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi"" imzalandığını, sözleşme süresinin bitiminde sözleşmenin devam ettirilemeyeceğinin davacıya ihbar edildiğini, sözleşmeye göre müvekkilin ödemekle yükümlü olduğu edimler arasında kıdem tazminatının olmadığını belirterek, davanın reddine ve % 40"tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 21.01.2008 tarihli Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi imzalanarak davalının ..."da bulunan tesisinin fiziki güvenliğinin sağlandığı, aynı işyeri ile ilgili 31.05.2008 tarihinde ikinci bir sözleşme imzalandığı, sözkonusu sözleşmenin 4. maddesinde ""görev yapan personelin yıllık izin hak edişlerinin kullandırılması esnasında doğacak fazla mesailer, şirket tarafından işinin sonlandırılması istenilen personele ödenecek kıdem ve ihbar tazminatları, şirket ve yüklenici arasında imzalanan bu sözleşmenin şirket tarafından sona erdirilmesi veya yasal sürenin sonunda personelden doğacak ihbar ve kıdem tazminatlarının şirkete fatura edileceğinin"" kararlaştırıldığı, davalının 05.12.2008 tarihli ihtarname ile keşide tarihinden 30 gün sonra geçerli olmak üzere sözleşmenin feshedildiği, ... kayıtlarına göre dava dışı işçi ..."in 03.05.2005-14.01.2009, ..."ın ise 02.05.2006-20.12.2009 tarihleri arası davacı şirkette çalıştıkları, taraflar arasındaki sözleşmenin 05.01.2009 tarihinde sona erdiği, davacının davalı işyerinde 22.01.2008-05.01.2009 tarihleri arasında güvenlik hizmeti verdiği, işçilerin davalı işyerinde çalışma sürelerinin 1 yıldan az olması nedeniyle davalının kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı ... ile dava dışı ... arasındaki organik bağ, işyeri devri, işçi nakli gibi ilişkinin varlığı kanıtlanamadığı taktirde, dava dışı ... döneminden davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden ve aynı zamanda davalının asıl işveren olarak görüldüğü dönem bir yılın altında kalmakla rücuya esas olmak üzere kural olarak davalının sorumluluğuna gidilemez. Zira, kıdem tazminatına hak kazanmak için 1475 sayılı Yasa"nın 14. maddesi uyarınca en az bir yıllık çalışma şarttır ve işçilerin davalının asıl işveren sıfatıyla işçi çalıştırdığı süre 1 yılın altında ise rücuya esas olmak üzere de sorumluluk doğmaz. Ancak davacı şirket davalı ile dava dışı ... arasında bağlantı olduğunu, aynı yerde işçiler ..."ın 02.05.2006, ..."in 03.05.2005 yılında çalışmaya başladığını ileri sürmüş olmakla bu yönde araştırmaya gidilerek, davalı ... ile dava dışı ... arasında organik bağ, işyeri devri ve işçi nakli gibi durumların olup olmadığı saptanmalı, işçilerden ..."ın 02.05.2006, ..."in 03.05.2005 tarihinden itibaren iddia edilen her iki şirketteki çalışmalarının kıdem tazminatı hesabı bakımından dikkate alınması gerektiği sonucuna varıldığı taktirde, davaya konu isteğin bu kişiler yönünden kabulüne karar verilmelidir. Taraflar arasında 31.05.2008-31.05.2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere imzalanan ""Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi""nin 4. maddesinde kıdem tazminatından asıl işveren konumundaki şirketin sorumluluğunun belirtilmiş olması İş Hukuku kuralları gereği kıdem tazminatının ödenmesi koşullarını ortadan kaldırmaz. Başka bir anlatımla, asıl işveren alt işveren ilişkisi kapsamında geçen süreye göre yüklenici firmanın kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü yoksa adı geçen tazminat yönünden davalı şirkete rücu da mümkün olmaz. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara