Esas No: 2021/9075
Karar No: 2022/2368
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9075 Esas 2022/2368 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/9075 E. , 2022/2368 K.Özet:
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda, şirketin ihyası için dava açılmasına karar verildi. Ancak ihyası talep edilen şirketin fesih ve tasfiyesinden sonra açıldığı için tasfiye memuruna kusur yöneltilemediği belirtilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği kararı verildi. Bu kararın ardından dahili davalı (tasfiye memuru) vekili istinaf başvurusunda bulundu ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda ihyası istenen şirketin tescili için son tasfiye memuru dahili davalı ...’ın atanmasına karar verildi. Karara karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda ise Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı. Kanun maddeleri ise, TTK'nın 547. ve 643. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.10.2020 tarih ve 2019/890 E. - 2020/798 K. sayılı kararın dahili davalı (tasfiye memuru) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 06.07.2021 tarih ve 2021/748 E. - 2021/1278 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalı (tasfiye memuru) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Denizli 4. İş Mahkemesi'nin 2019/164 Esas sayılı dosyasında 1986-1997 yılları arasında Akdağlar Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nde çalıştığı döneme ilişkin sigortalılığın tespiti davası açtığını, ancak şirketin tasfiyeye girdiğini, tasfiyenin ticaret siciline tescil edildiğini ve şirketin kaydının da silindiğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili, ihyası istenen şirketin 23.08.2011 tarihli şirket genel kurul kararı ile fesih ve tasfiyesi nedeniyle yasal prosedür ve işlemlerin tamamlandığına dair sunulan belgelere istinaden 25.08.2011 tarihinde terkin edildiğini, şirket genel kurulunda alınan karar ve tasfiye işlemlerinde yasal eksiklik bulunmadığından sicil müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen işlemlerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, ihyaya karar verilmesi halinde müvekkilinin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesinin mümkün olduğu,dava konusu olayda davacı ile ihyası talep edilen işletmenin taraf olduğu, açılıp devam eden Denizli 4. İş Mahkemesi'ndeki dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescilinin zorunlu olduğu, davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyeceği, TTK'nın 547. maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, davalı ... Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup, davalı Sicil Müdürlüğünün davanın açılmasına sebebiyet vermediği, yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olmadığı, yargılama harç ve giderlerinden diğer davalı tasfiye memurunun sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne 630/Çivril sicil numarası ile kayıtlı iken kapanışı yapılarak terkin edilen Akdağlar Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin Denizli 4. İş Mahkemesi'nin 2019/164 esas sayılı davası ve bu dava ile ilgili işlemler yönünden tüzel kişiliğinin ihyası ile ticaret siciline tesciline, ihya, tescil ve ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi bakımından dahili davalı ...’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, dahili davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, TTK'nın 547/2. maddesinde mahkemenin isteminin yerinde olduğuna kanaat getirmesi halinde ek tasfiye için yeniden tescile karar vererek bu işlemleri yapmak üzere son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettireceğinin düzenlendiği, dahili davalı ...'ın ihyası istenen şirketin ortaklarından olup, 31.05.2010 tarihli genel kurul kararı ile şirketin tasfiye haline girmesine ve ...'ın 2 yıllığına tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilip, 23.08.2011 tarihinde de tasfiyenin tamamlanmış olması nedeniyle şirketin feshine karar verildiğinin anlaşıldığı, TTK'nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olmak üzere şirketin tüzel kişiliğinin ihyasının istenmesinin mümkün olduğu, somut olayda davacının İş Mahkemesinde ihyası talep edilen şirket hakkında sigortalının tespiti istemi ile açıldığı davada mahkemece davacıya şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği, bu hali ile tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmasının söz konusu olmadığı, mahkemenin şirketin ihyasına ve son tasfiye memuru olan ...'ın ihya, tescil ve ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak, davacının ihya isteminin dayanağı dava şirketin fesih ve tasfiyesinden sonra 04.09.2013 tarihinde açılmış olduğundan şirketin fesih ve tasfiye kararının alındığı tarihte henüz bu davanın açılmamış olması nedeniyle tasfiye memuruna kusur yöneltilemeyeceğinden davanın açılmasına sebep olmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yargılama harç ve giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, dahili davalı tasfiye memuru ... vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğüne 630/Çivril sicil numarası ile kayıtlı iken sicilden terkin edilen Akdağlar Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin Denizli 4. İş Mahkemesi'nin 2019/164 Esas sayılı davası ve bu dava ile ilgili işlemler yönünden tüzel kişiliğinin ihyası ile ticaret siciline tesciline, ihya, tescil ve ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi bakımından son tasfiye memuru dahili davalı ...’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Kararı, dahili davalı tasfiye memuru ... vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, dahili davalı (tasfiye memuru) vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden dahili davalıdan (tasfiye memuru) alınmasına, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.