Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5545 Esas 2022/15448 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

11. Ceza Dairesi’nin 2019/5545 Esas, 2022/15448 Karar numaralı dosyasında, asliye ceza mahkemesi tarafından bir kişi hakkında verilen resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili hüküm bozuldu. Kararda, belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin takdirinin hakime ait olduğu ve suçun niteliğine göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin yapılması gerektiği belirtildi. Ancak, duruşmaya getirilen suça konu nüfus cüzdanının özelliklerinin ve aldatıcılık niteliğinin belirlenmesi için yeterli inceleme yapılmadığı için hüküm yasaya aykırı bulundu.
Ayrıca, kararda sanık hakkında kurulan hükümde tekerrüre esas alınan ilama konu tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olabileceği ve uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanması durumunda, sanığın güncel adli sicil kaydında başka ilamların olup olmadığına bakılması gerektiği ifade edildi. 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmesinin de zorunluluk olduğu savunuldu.
Detaylar:
- Suça konu belgenin özellikleri ve aldatıcılık niteliğinin tayini için yeterli inceleme yapılmaması yasaya aykırı
- Tekerrüre esas alınan ilama konu tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınabileceği ve sanığın güncel adli sicil kaydında başka ilamların olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği belirtildi
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
...


1)Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu dikkate alınarak; suça konu nüfus cüzdanının duruşmaya getirtilip incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliklerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içerine konulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması yasaya aykırı,
2)Kabule göre de;
a)Sanık hakkında kurulan hükümde tekerrüre esas alınan ilama konu tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan ilam yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın güncel adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başkaca ilamların bulunup bulunmadığı da tespit edilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.