Esas No: 2020/7002
Karar No: 2022/2506
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7002 Esas 2022/2506 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7002 E. , 2022/2506 K.Özet:
İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, müvekkilinin tescilli \"CAN'S\" markasına benzer \"C'AN\" ibareli markasıyla haksız rekabet oluşturan davalının, dava açılıp karar verilinceye kadar bu ibareyi kullanımının engellenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onamıştır. Kararda, markaların görsel, işitsel ve işaretsel benzerliklerine, tarafların faaliyet konularına ve hitap ettikleri tüketici kitlesine bakılarak, davalının kullanımının tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğuna karar verilmiştir. Kararın temyiz edilmesi sonucu da, İlk Derece Mahkemesi kararı HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca onanmıştır. Kararda, HMK'nın 369/1 ve 371. maddeleri de değerlendirilmiştir. Kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi ve temyiz ilam harcının alınması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370/1, 371, 372 maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.03.2017 tarih ve 2014/45 E. - 2017/47 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.03.2020 tarih ve 2017/3725 E. - 2020/746 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanunun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1996 yılından itibaren enerji sektöründe faaliyet gösterdiğini, “CAN’S” markası ile 37. ve 40.sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının müvekkiline ait tescilli "CAN'S" markasına iltibas yaratacak derecede benzer olan "C'AN" ibareli markasını kullandığını, bu durumun haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini belirterek davalı kullanımının müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün men'ine, ref'ine ve tecavüz izlerinin ortadan kaldırılmasına, üretimde veya kullanmada cezayı gerektiren eşya ile eşyaları üretmeye yönelik araç, cihaz, makina gibi vasıtalara el konulmasına, el konulan ürünler ve araçların üzerinde mi markaların silinmesi veya imhasına karar verilmesini, davalının haksız rekabet fiilinin tespitini, bu fiillerinin men'i ile haksız rekabetten doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, dava süresince bu ibareyi içeren her türlü işaretin davalıya ait internet sitesinde, üretim tesislerinde, üretilen ve satılan ürünlerinde, tabelalarında, reklamlarında, tanıtımlarında, evrak ve belgelerinde, vitrin reklam afişi broşür poşet etiket kartvizit ve her türlü tanıtım ve ticaret evrakı üzerinde ve sair kullanım alanlarında kullanımının tedbiren engellenmesine karar verilmesini ve verilecek hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin TPMK'da tescilli C'AN - CERE'AN markasını kullandığını, bu markalar ile davacının markası arasında gerek yazılış, gerekse de söyleniş biçimleri itibarıyla hitap ettikleri müşteri çevresi de dikkate alındığında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, benzerlik olmadığını, müvekkilinin C'AN ibaresini tek başına kullanmadığını, yanında tescilli CERE'AN markasıyla birlikte kullandığını, C'AN ibaresinin CERE'AN markasının kısaltılmış hali olup renk ve görsel özelliklerle de davacının markasından farklı olduğunu, iltibas, tecavüz ve haksız rekabetin söz konusu olmadığını, tarafların müşteri hedef kitlesinin farklı olduğunu, müvekkilinin toptan elektrik satışı ve profesyonellere yönelik hizmet verdiğini, ayrıca davacının üretici olduğunu, müvekkilinin ise toptan satış lisansına sahip olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tescilli markası olan CAN'S ibaresindeki esas unsur niteliğindeki kelimenin CAN olduğu, davalının C'AN ibaresini markasal olarak kullandığı, kullanım sırasında hemen yanında Cerean Abone Noktası ibaresini kullandığı, bu kullanım halinin tarafların iştigallerini, yani yaptıkları fiili açıklar nitelikte olduğu, davalı vekilinin savunmasında belirttiği Can ibaresinin Cerean'ın kısaltması olduğu iddiasının kabul görür nitelikte olmadığı, davalının kısaltma olarak kullanımının C'AN şeklinde olduğundan, davacının markasındaki esaslı unsur niteliğindeki tek hecelik ve üç harften oluşan can kelimesi ile telaffuz aynı, görsellik aynı, işaretsel bakış da aynı olduğundan ve davacının C harfinden sonra kullandığı kesme işareti markaya bir ayırt edicilik kazandırmadığı gibi, aksine davacının CAN harflerinden sonra S harfinden önce kullandığı kesme işareti dolayısıyla yakınlık söz konusu olduğu, görsel, işaretsel ve işitsel benzerlik sabit olduğu gibi, belirtilen kesme işareti sebebiyle de marka kullanımları arasında işletmesel bağ olabileceği, enerji ile ilgili tüketici kitlesi tarafından düşünülebileceğinden ve bu halde de gerek davacı markasının tüketici kitlesi, gerekse davalının CAN ibareli markasal kullanımına ilişkin hizmet alanı tüketici kitlesinin karıştıracakları ve dolayısıyla davacı markası ile davalı kullanımının iltibas oluşturacağı gerekçesiyle davalının bu fiilinin de tespiti ile men ve ref'ine, tecavüz ve haksız rekabet sebebiyle oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalının CAN ibaresi ile kullandığı materyal mevcut ise üzerindeki markaların silinmesine, silinmesi mümkün olmadığı takdirde bu materyallerin toplatılarak imhasına, karar kesinleştiğinde özetinin masrafı davalıdan tahsil edilmek sureti ile Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek 3 büyük gazeteden birinde bir kez ilanına karar kesinleştiğinde özetinin ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda, davacı ve davalı tarafın faaliyet konularının ve hitap ettiği tüketici kitlesinin farklı olduğunu ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da, davacının elektrik üretimi sektöründe faaliyet gösterdiği, davalının da kabulünde olduğu üzere, davalı gibi toptan satış yapan firmalara satış yaptığı, davalının ticaret odası kaydından elektrik enerjisi toptan ve tüketicilere doğrudan satışı konularında faaliyet göstermek üzere kurulduğu, elektrik enerjisi sektöründe faaliyet gösterdikleri, davacı ve davalı markası arasında asıl unsurlar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, bir markanın başka bir tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali varsa markaların benzer olduğunu kabul etmek gerektiği, markaların hitap ettiği tüketici kitlesinin her iki markanın aynı işletmeden geldiğini yada davalı markasının davacı markasının serisi olduğu izlenimine kapılabileceği, davalının markasını tescil edildiğinden farklı şekilde davacı "CAN'S" ibareli markası ve davalının markasal kullanımında CAN/C'AN ibaresini ön plana çıkaracak şekilde kullandığı, kullanımın "enerji üretim hizmetleri " sınıfında tescilli davacı markasına tecavüz ve haksız
rekabet teşkil ettiği, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde açıkladığı üzere C harfinden sonra getirilen kesme işaretinin ayırdedicilik kazandırmadığı, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulüne karar vermesinin dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ancak davalının ticaret odası kaydının ve marka tescil kayıtlarının getirtilerek incelendiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, davanın açılmış olduğu 31.04.2014 tarihinden önceki 06.12.2013 tarihli davalı marka başvurusu olan “C’AN Cere’an Abone Noktası” ibareli davalı kullanımı ile aynı olmakla iş bu başvurunun 23.03.2016 tarihinde işlemden kaldırılmış olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.