Esas No: 2019/4639
Karar No: 2022/15496
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4639 Esas 2022/15496 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4639 E. , 2022/15496 K.Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanmıştır. Yapılan yargılamada birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınacağı belirtilmiştir. Adli emanetin kayıtlı suça konu sahte sürücü belgesinin delil olarak saklanması yerine, sahte çekin delil olarak saklanmasına karar verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur. TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ifade edilmiştir. Hüküm BOZULMUŞ, ancak yeniden yargılama yapılmayacak ve hatalı kısımlar düzeltilecek şekilde ONANMASINA karar verilmiştir. TCK'nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı da gözetilerek uygulanmasına karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
...
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. ancak;
1)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarihli ve 2000/8-151/304 sayılı kararında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği; sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/02 Esas ve 2003/155 Karar sayılı ilamı yerine Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1116 Esas ve 2011/1398 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,
2)Adli emanetin 2013/10891 sırasında kayıtlı suça konu sahte sürücü belgesinin delil olarak saklanması yerine, sahte çekin delil olarak saklanmasına karar verilmesi yasaya aykırı,
3)5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK'nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine; "Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/02 Esas ve 2003/155 Karar sayılı mahkumiyet hükmü tekerrür oluşturduğundan, TCK'nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasının adli emanete ilişkin 5. paragrafından yer alan cümleden ''sahte çekin'' ibaresinin çıkartılarak yerine "sahte sürücü belgesinin" ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından TCK'nin 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkartılarak yerine ''5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK'nin 326/son ve 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine, 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md.Y.
...