Esas No: 2019/4390
Karar No: 2022/15669
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4390 Esas 2022/15669 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4390 E. , 2022/15669 K.Özet:
Sanık, eşi adına keşide edilen 6.500 TL'lik çeki vekaletnamesi olmadan imzalayıp suçtan zarar görene vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Ancak belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine imza atılmasında zarar verme maksadı ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği belirtilmiştir. Sanığın eşi adına çek keşide edebileceğine dair vekaletname sunamamış olmasına rağmen, sanık ile eşinin rızası dahilinde düzenlediğini söyledikleri, borcu ve imzayı inkar etmedikleri, mağdurun zararını soruşturma aşamasında giderdikleri ve sahtecilik kastıyla hareket etmedikleri anlaşıldığından, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, suça konu belgenin müsderesine karar verilmesi ve 5237 sayılı TCK'nin 53. ve 54. maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle karar bozulmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, savunma hatırası olarak kabul edilecek evrakın muhafaza edilmesine, 54. maddesi ise belgede işlenen suçun önlenmesi için belgenin müsderesine karar verilmesine ilişkindir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
...
1) Sanık ...'ın, hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen eşi ... 'a ait hesaptan verilen 6.500.TL bedelli çeki, yazılı vekaletnamesi olmadığı halde 15.11.2012 keşide tarihi yazıp imzalayarak suçtan zarar görene vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarih ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine imza atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık ve zımni olabileceği dikkate alınarak, sanığın eşi adına çek keşide edebileceğine dair vekaletname sunamadığı, ancak sanığın ile eşinin rıza dahilinde düzenlediğini söyledikleri, sanık ile eşinin borcu ve imzayı inkar etmedikleri, sanığın mağdurun zararını soruşturma aşamasında giderdiği, sahtecilik kastıyla hareket etmediği anlaşıldığından, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Adli Emanete kayıtlı suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanması yerine, 5237 sayılı TCK'nin 54.maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK'nin 53.maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.