Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/586 Esas 2022/2525 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/586
Karar No: 2022/2525
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/586 Esas 2022/2525 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Endonezya'da bir gemide iş kazası sonucu hasar gördüğü için tazminat talebinde bulundu. Ancak daha önce aynı taleple açtığı davada feragat ettiği için ilk derece mahkemesi davanın usulden reddine karar verdi. Davacının istinaf başvurusu reddedildi ve temyiz istemi de kabul edilmedi. Kararın gerekçesi, davacının maluliyet raporu alınmadan sunduğu feragat beyanının geçerli kabul edilmesi ve kesin hüküm bulunmaması gerektiği şeklindeydi. İlk derece mahkemesinin kararı esastan doğrudur ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı onanmıştır. Kanun maddeleri: HMK 109/2, 362/1-2, 370/1, 372.
11. Hukuk Dairesi         2021/586 E.  ,  2022/2525 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.12.2017 tarih ve 2017/324 E. - 2017/1331 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi'nce verilen 07.02.2020 tarih ve 2018/1120 E. - 2020/287 K. sayılı kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine kesinlik nedeniyle reddine dair verilen 10.09.2020 tarihli ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin 05/05/2013 tarihinde Endonezya’da Kaprifol Shipping Ltd.’nin donatan, K Tankercilik ve Gemi İşl. A.Ş.’nin işletmeci olduğu M/T... K gemisinde yağcı ustası olarak çalışmakta iken kafasına aldığı darbe ile iş kazası geçirdiğini, bel bölgesinde hasar oluştuğunu ve kazaya bağlı mental organik bozukluk meydana geldiğini, eski sağlığına kavuşamadığını, geminin koruma ve tazminat sigortası ile The Sweedish Club tarafından sigortalandığını, davalı ... Marin Denizcilik Ltd. Şti.’nin de bu şirketin yerel temsilcisi olduğunu, bu dava açılmadan önce dosya davalılarına karşı İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 Esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını, dosyada maluliyet raporu alınmadan, aktüerya hesabı yapılmadan davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğini, ancak Yargıtay içtihatlarına göre doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, kaza nedeniyle müvekkilinin organik mental bozukluk gibi ağır bir psikolojik rahatsızlığının olduğunu, bu nedenle müvekkili adına sunulan feragat beyanının gerçek iradesini yansıtmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı K Tankercilik ve Gemi İşl. A.Ş. vekili; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın daha önce aynı taleple açmış olduğu davada fazlaya ilişkin hakları da dahil olmak üzere feragat edildiğini, kesin hükmün söz konusu olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Marin Denizcilik Ltd. Şti. vekili; görev, kesin hüküm ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, işbu dava açılmadan önce davacının İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 Esas sayılı dosyasında aynı olaya ilişkin aynı taleple ve aynı davalılara yönelik olarak tazminat davası açtığı, davacı vekilinin davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın 19/03/2015 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilince feragat beyanının maluliyet raporu alınmadan sunulmuş olduğu, doğmamış haktan feragatin söz konusu olamayacağı ve davacının rahatsızlığı nedeniyle feragat iradesinin geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de, davacı tarafın tazminat hakkının kaza tarihi itibariyle doğmuş olması nedeniyle maluliyet raporu alınmadan sunulan feragat beyanının da geçerli bir beyan olduğu, feragat beyanının sakat olduğu düşünülüyor ise bu beyana ilişkin sakatlık iddiasının İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 Esas sayılı doayasında ileri sürülmesi veya feragat beyanının iptaline ilişkin ayrı bir dava açılması gerektiği, işbu davada ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla feragat beyanının geçerli olduğunun kabulünün gerektiği, bu durumda ‘aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması’ dava şartının iş bu davada bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, temyize konu kararın kesin olduğundan bahisle davacının temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiştir.
    Ek karar, asıl kararla birlikte davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, iş kazası sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren tahsili talep edilmiş olup, HMK'nın 109/2. maddesinin yürürlükte olduğu dönemde açılan işbu davanın kısmi dava olduğu, HMK 362/2 maddesi gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirlenmesi gerektiği, dosyada alacağın tamamına yönelik bir belirleme yapılmamış olduğu dikkate alındığında kısmî davanın miktar itibarı ile HMK’nın 362/1. maddesinde belirtilen kesinlik sınırına tabi olmadığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince verilen 10/09/2020 tarihli temyiz isteminin kesinlik nedeni ile reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara