Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6683 Esas 2022/2502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6683
Karar No: 2022/2502
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6683 Esas 2022/2502 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, ticaret sicilinden kaydı silinen bir şirketin ihyası (ek tasfiye) istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesi'nin kararını bozdu. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan hatalı sicil işlemi nedeniyle şirketin ihyası tasfiye ile sınırlı olsa da kabul edildi. Mahkeme ayrıca terkin öncesinde şirket yetkili temsilcisi olan bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verdi. Kararın ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmesi, usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yargılama ve vekalet ücretine sorumlu tutulması hükümleri de yer aldı. Kararın gerekçesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. maddesine dayanıyor. Bu maddeye göre, ticaret sicilinden kaydı silinen bir şirketin 5 yıl içinde ihyası talep edilebiliyor. Ancak eldeki dava, hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı için incelenmesi gereken hususlar bulunmakta. Detaylı açıklama:

- Ticaret sicilinden kaydı silinen bir şirketin ihyası (ek tasfiye) istemiyle açılan davada, İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ihyaya dair kararın temyizi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, kararı bozdu.

- İlk derece mahkemesi hatalı sicil işlemi nedeniyle şirketin ihyasını kabul etti. Şirketin ihyası tasfiye ile sınırlı olsa da yetkili temsilci olarak terkin öncesinde görev yapan bir kişi tasfiye memuru olarak atanacak.

- Mahkeme kararın ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmesini, usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yargılama ve vekalet ücret
11. Hukuk Dairesi         2021/6683 E.  ,  2022/2502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.01.2021 tarih ve 2020/641 E- 2021/18 K. sayılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.06.2021 tarih ve 2021/726 E- 2021/761 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Masa Ofis Sistemleri Proje ve Müşavirlik Hizmetleri Mobilya Dekorasyon İnşaat San. İth. İhr. Tur. ve Tic. Ltd. Şti.'nin yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi sebebiyle firma adına gönderilen serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalar için firmaya borç bildiriminde bulunulduğunu, firmaya gönderilen tebligatın iade edildiğini, tebligatın ilanen yapıldığını, firma adına ödeme emri düzenlendiğini, iade edilen mazbataya istinaden ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiğini, ...'nden gelen müzekkere cevabından şirketin ticaret sicilden terkin olduğunu bildirildiğini, ortaklar adına ödeme emri düzenlendiğini, ortakların ödeme emrinin iptali için vergi mahkemesinde dava açtıkları davada ödeme emrinin iptal edildiğini, kamu alacağının sürüncemede kalmaması için şirketin ihyasının gerektiğini belirterek yatırım teşvik belgesi kapsamında tanınan muafiyet unsurunun ihlalinden kaynaklı ödeme emrinin tahsil edilebilmesi amacıyla Masa Ofis Sistemleri Proje ve Müşavirlik Hizmetleri Mobilya Dekorasyon İnşaat San. İth. İhr. Tur. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 6102 sayılı Yasa'nın geçici 7. maddesine dayanılarak yapılan terkin işlemi sebebiyle açılan davada müdürlüğün dava açılmasına sebebiyet vermediğini, dava kabul edilecek ise ihya kararında tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğunu, yasal hasım olduklarından aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 4 fıkrası uyarınca ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, bu nedenle sicil işlemi hatalı olmakla birlikte münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyası karar verilebileceği gözetilerek, davanın kabulüne, ...'nün 180603 sicil numarasına kayıtlı Masa Ofis Sistemleri Proje ve Müşavirlik Hizmetleri Mobilya Dekorasyon İnşaat Sanayi İthalat İhracat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.'nin eksik tasfiye işlemleri ve T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından yatırım teşvik belgesi kapsamında tanınan muafiyet unsurunun ihlalinden kaynaklı 31.01.2017 tarih ve 22275717 sayılı ödeme emrinin tahsili amacıyla sınırlı olmak üzere ihyasına, TTK 547/2. maddesi gereğince tasfiye memuru olarak terkinden önce şirket yetkili temsilcisi olan ...'ın atanmasına, kararın ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına, usulüne uygun şekilde de terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğünün yargılama ve vekalet ücretine sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7/15 maddesinde öngörülen sicilden terkin edilen şirketin ihyası (ek tasfiyesi) istemine ilişkindir. Yasa'da ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde ihyasının talep edilebileceği düzenlenmiş olup, ihyası talep edilen şirketin 23.01.2014 tarihinde sicilden terkin edildiği ve eldeki davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 27.11.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlıkta, mahkemece 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca terkin işleminin usule uygun yapılıp yapılmadığı, ihyası istenen şirket hakkında açılan bir davanın bulunup bulunmadığı hususları 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan davalarda incelenmesi gerekmekte olup, hak düşürücü süre geçirildikten sonra açılan davada esasa girilmeksizin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... müdürlüğünün temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞIOY


    İddia, savunma ve toplanan delillere göre verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından kararın onanması gerektiği görüşündeyim.



    Hemen Ara