Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4891 Esas 2022/2505 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4891
Karar No: 2022/2505
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4891 Esas 2022/2505 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, bir iş kazası sonucunda %20 oranında sürekli işgöremez hale gelen bir sigortalının kurum zararının tahsili amacıyla rucüen alacak davası açan davacı vekilinin, şirketin tasfiye edilip sicilden terkin edilmesi sonrasında ihyasına karar verilmesi talebini kabul etmemiştir. Davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda, bu karar Yargıtay tarafından bozulup kaldırılmıştır. Kararda, Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edilen bir şirketin ihyası için yasal koşulların oluştuğu, ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanması zorunluluğu olduğu ve davalı tarafından yapılan savunmanın haklı görülmediği belirtilmiştir. Naçizane yorum: Hukuk da her zaman hakkın peşinde koşar.
Kanun Maddeleri: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. maddesi, TTK 547. maddesi, TTK 547/2 maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/4891 E.  ,  2022/2505 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.05.2019 tarih ve 2018/906 E. - 2019/410 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.04.2021 tarih ve 2020/1410 E. - 2021/554 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı kurum sigortalısı ...’in çalıştığı işyerinde gerçekleşen patlama ve yangın sonucunda %20,2 oranında sürekli işgöremez hale geldiğini, meydana gelen iş kazası nedeniyle davacı kurum tarafından sigortalıya ödeme yapıldığını, kurum zararının tahsili amacıyla Metsan Otomotiv Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti’ye açılan rucüen alacak davasının Ankara 37. İş Mahkemesi’nde derdest olduğunu, dava devam ederken şirketin tasfiye edilip sicilden terkin edildiğini ileri sürerek Metsan Otomotiv Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tarafları ve konusu aynı olan başka bir dava daha açıldığını, ihyası istenen 140210 sicil numarasında kayıtlı Metsan Otomotiv Yedek Parça Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Türk Ticaret Kanunun Geçici 7. madde kapsamında müdürlüklerince yapılan 03/07/2014 tarihli ihtar ve 07/07/2014 tarihli 8606 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığını, gerekli tescil işlemlerini yaptırmadığını ve 23/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiğini davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin ihyası için yasal koşulların oluştuğu, davacı tarafın ihya talep etmekte hukuken korunmaya değer haklı menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... Sicil Müdürlüğü'nün 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re'sen terkin ettiği anlaşılmakla ihyasına karar verilen şirketin tasfiyeye tabi tutulmasına gerek bulunmadığından ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmamasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmaması yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, 6102 sayılı TTK Geçici 7. madde uyarınca sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
    Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, 3. kişiler tarafından Geçici 7/15 maddesine istinaden açılan ihya davaları, TTK 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda TTK 547/2 maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerini yapması için tasfiye memuru atanması, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi zorunludur.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı 3. kişi olup, açılan ihya davasında ilk Derece Mahkemesince şirketin ihyasına karar verilmekle birlikte tasfiye memuru atanmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince yazılı ve yanılgılı gerekçe ile reddedilmiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenle, TTK 547 vd. maddesinde düzenlenen ek tasfiye için şirketin ihyası istemine ilişkin davada, davanın kabulü nedeniyle TTK 547/2 maddesi gereğince tasfiye memuru atanmasına da karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara