Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16721 Esas 2013/1355 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16721
Karar No: 2013/1355
Karar Tarihi: 24.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16721 Esas 2013/1355 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirketin haksız itirazı üzerine durdurulan icra takibinin davacı tarafından iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davacı tarafın yönelttiği yemin teklifinin davalı şirket temsilcisi tarafından eda edildiği yönündeki savunmanın mahkeme tarafından göz ardı edildiğini belirterek kararı bozmuştur. İtirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, duruşma öncesi yapılan tebliğin aleyhine takip yapılan şirkete yapılmış olması ve usulüne uygun bir itiraz olup olmadığının araştırılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu (506 sayılı Kanun, m. 74, m.79)
19. Hukuk Dairesi         2012/16721 E.  ,  2013/1355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal satıp teslim ettiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takip yapılan şirketin müvekkili şirket olmadığını, ticaret sicil memurluğundan gelen adresin daha önce burada bulunan şirkete ait olduğunu bildirerek müvekkili lehine tazminata ve vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı vekilince yöneltilen yemin teklifinin davalı şirket temsilcisince eda edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, itirazın iptali davası olup ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/7663 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte davacı şirket, borçlu olarak "..."ni göstermiş, ödeme emri de bu şirkete tebliğ edilmiş, ancak itiraz “...” yetkilisince yapılmış, anılan itiraz dilekçesinde, ödeme emri gönderilen adresin kendi şirketlerine ait olduğu, ancak ödeme emrinde şirketlerinin adının yanlış yazılmış olduğunu, alacaklı şirketle herhangi bir ticari ilişkileri bulunmadığını, yanlışlığın “...” kelimesinden kaynaklandığını bildirilmiştir.
    Bu itiraz üzerine itirazın iptali davası yine takipte ve ödeme emrinde gösterilen ..."ne karşı açılmış, 30.06.2010 günlü celsede ... vekili “takip yapılan borçlu şirket biz değiliz, ticaret sicilinden gelen yazıda belirtilen adreste şirket bizim müvekkil şirketten önceki şirkete ait adrestir, haksız takipten dolayı tazminat ve vekalet ücreti karşı tarafa yüklensin...” demiştir. Mahkemece, ... Ticaret Sicil memurluğuna yazılan müzekkereye verilen 11.01.2012 günlü cevabı yazıda ise; “... ” ile “ ... “ adında iki ayrı şirket bulunduğu, ... "nin adresinin “...” ... "nin adresinin ise “...” adresi olduğu bildirilmiş, anılan yazı içeriğinden sözkonusu şirketlerin ortaklarını da farklı kişiler olduğu anlaşılmıştır.
    Tüm bu aşamalardan sonra davacı vekili, 02.05.2012 havale tarihli yemin tekliflerini takipte borçlu gösterilmeyen ve iş bu dava aleyhine açılmamış olan ... "ne yönelttiklerini bildirmiş, mahkemece de bu beyan üzerine, anılan şirket yetkilisine yemin yöneltilerek dava sonuçlandırılmıştır.
    İtirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu ve gerek Ticaret Sicil Memurluğundan gelen cevabı yazı gerekse de icra dosyası gözetilerek duruşma gününün aleyhine takip yapılan “ ... "ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra, ödeme emrinin bu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, usulüne uygun bir itiraz bulunup bulunmadığı yönleri üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara