Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1994 Esas 2022/2473 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1994
Karar No: 2022/2473
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1994 Esas 2022/2473 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı firmanın davalı firmaya yaptığı taşıma işlemlerinden kaynaklanan faturalarının tahsil edilmesi için icra takibi başlattıklarını ancak davalının itirazı nedeniyle takiplerin durdurulduğunu ve arabuluculuk başvurularından da sonuç alamadıklarını belirterek itirazın iptali için dava açmıştır. Ancak davacının iki ayrı icra takibi için tek bir dava ile itirazın iptali istemiş, faturaların toplam tutarı ise dava açılışında belirtilenden daha yüksek çıkmıştır. Davacının icra takiplerinde ödediği peşin harçlar da dikkate alındığında hükümde hata yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Harçlar Kanunu’nun 29/3 maddesi: \"İlama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.\"
- HMK’nın 31. maddesi: Hakime davayı aydınlatma ödevi yüklenir.
11. Hukuk Dairesi         2022/1994 E.  ,  2022/2473 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20.09.2021 tarih ve 2019/315 E- 2021/362 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.01.2022 tarih ve 2021/2186 E- 2022/6 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı firmanın davalı firmaya yaptığı taşıma işlemlerinden kaynaklanan 13.100 EURO ve 18.585 USD bedelli fatura alacağını temlik aldığını, bu alacakların tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/16661 Esas ve 2017/16662 Esas sayılı icra dosyalarından icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin icra takiplerine itiraz ettiğini ve takiplerin durdurulduğunu, arabuluculuk başvurularından da sonuç alamadıklarını ileri sürerek şimdilik 5.000,00 USD (28.450,00 TL) ve 5.000 EURO (31.250,00 TL) bedelli alacakları ile ilgili davalının icra takiplerine itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket, tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 15.04.2021 tarihli duruşmada davacı vekilinin yüzüne karşı kısmi dava bedelinden eksik yatırılan 586,12 TL peşin harcın tamamlanması için sonraki celseye kadar kesin süre verilip aksi takdirde HK 28, 30 ve 32 maddelerine uyarınca müteakip işlemlerin yapılmayarak HMK 150 maddesi uyarınca davanın işlemden kaldırılacağı hususunun ihtar edildiği, davacı vekilince harcın tamamlanmadığı, 21/05/2021 tarihli duruşmada dava dosyasının HMK.150. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırıldıktan sonra HMK.nun 150/4 ve 5. maddesi gereğince usulüne uygun olarak 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesi ile HMK.nun 150/5 maddeleri uyarınca davacı tarafından açılmış bulunan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dosyasındaki evrakların incelenmesinde, davacı vekilinin iki ayrı icra takibi için tek bir dava ile itirazın iptali isteminde bulunduğu, çekişmeli alacağın tamamının 13.585 USD (79.922,35 TL) ve 13.100 EURO (81.056,25 TL) olduğu, davacının davayı açarken şimdilik kaydı ile 5.000,00 USD (28.450,00 TL) ve 5.000 EURO (31.250,00 TL) bedelli alacakları için itirazın iptalini istediği ve dava açılışında 433,40 TL peşin harç yatırdığı, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/16662 Esas sayılı dosyasından 255,38 TL, 2017/16661 Esas sayılı dosyasından ise 330,75 TL nin icra takibi açılmazdan önce peşin harç olarak yatırıldığının derkenar edildiğine dair belgelerin de dava dilekçesi ile birlikte dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 29/3 maddesindeki; “İlama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.” yönündeki düzenleme gereğince, davacının icra takibindeki ödediği peşin harçların dava açılması halinde ödenecek peşin harçtan mahsubu gerekmektedir. Bu durumda olayımızda dava değerleri dikkate alındığında, davacının icra takiplerinde ödediği 2017/16661 Esas sayılı dosya için 88,98 TL ve 2017/16662 Esas sayılı dosya için 97,47 TL harcın da dava açılırken ödenecek peşin harçtan mahsubu gerekmektedir. Davacının her bir icra takibi için itirazının iptalini isterken yatırması gereken harç miktarlarından icra takibinde ödediği peşin harç düşüldüğünde ise dava açılırken yatırılması gereken peşin harç miktarları ayrı ayrı olarak yatırılan 433,40 TL peşin harçtan daha düşüktür. HMK’nın 31. maddesi gereğince hakime davayı aydınlatma ödevi yüklenmiş olup, davaya konu olayda, her bir icra takibi için ödenmesi gereken peşin harç miktarlarının mahkemece belirlenerek ödenen peşin harç miktarının en azından bir takibin çözümü için yeterli olduğu dikkate alınıp, hangi icra takibi ile ilgili itirazın iptali davasına devam etmek istediğinin davacıya açıklattırılarak sonucuna göre işlem yapılması gerekirken hatalı ve eksik değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara