Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16671 Esas 2013/1352 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16671
Karar No: 2013/1352
Karar Tarihi: 24.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16671 Esas 2013/1352 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalılara mobilya sattığını ve aldıkları 12 adet yemek takımının bedeli olan 26.620 TL'nin ödenmediğini iddia ederek alacak davası açmıştır. Davalılar ise malların teslim edilmediğini savunmuşlardır. Mahkeme, fatura konusu malın sadece bir davalı adına düzenlendiği için diğer davalıya husumet yöneltilemeyeceğini gerekçe göstererek bu davalı hakkındaki davanın reddine karar vermiştir. Ancak diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ve 26.620 TL'nin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalılar, kararı temyiz etmişlerdir. Yargıtay ise, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verirken, imza konusunda daha ayrıntılı inceleme yapılması gerektiğini belirterek hükmün BOZULMASINA karar vermiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu- 153, 154, 155, 156, 157, 164.
19. Hukuk Dairesi         2012/16671 E.  ,  2013/1352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin mobilya üretimi ve pazarlaması yaptığını, müvekkilince davalılara 12.11.2008 tarihinde 12 adet yemek takımının toplam 22.500 TL.ye satılıp teslim edildiğini ve bu bedele 4.060 TL KDV ekleyerek toplam 26.620 TL bedelli davalılar adına fatura düzenlediğini, davalıların bu borçlara karşılık toplam 21.000 TL tutarında müşteri senedi verdiklerini, kalanı da nakit ödeyeceklerini söylediklerini, davalıların borçlarını ödemedikleri gibi müşteri senetlerini de ciro etmedikleri için senet borçlularına karşı takip yapamadıklarını belirterek 26.620 TL.nin 12.11.2008 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının aynı alacakla ilgili olarak yaptığı icra takibinin itirazları üzerine durduğunu, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının itirazın iptali davası açması gerektiği halde alacak davası açmasının doğru olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, faturalarda davalı ...’ün adı olmadığını, bu itibarla adı geçen davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkillerinin davacıyla hiçbir ilişkisi bulunmadığını, faturada yer alan malların müvekkillerine teslim edilmediğini, iki adet bonoya ilişkin düzenlendiği iddia olunan ve davacı tarafından sunulan belgedeki imzayı kabul etmediklerini, senetlerde müvekillerinin cirosu bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu faturanın davalı ... adına düzenlendiği, davalı ...’e husumet yöneltilemeyeceği, dava konusu fatura içeriği malların davalı ...’ün işyerinde kardeşine teslim edildiği gerekçeleriyle davalı ... hakkındaki davanın dava şartı yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, 26.620 TL.nin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, faturalı mal sattığını, bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise malların teslim edilmediğini savunmuştur. Davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan 12.11.2008 tarihli sevk irsaliyesinin teslim eden bölümünde ... ismi, teslim alan bölümünde ise bir imza olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece söz konusu imzanın kime ait olduğu hususunda öncelikle davalı ... isticvap edilerek imzanın kendisine, çalışanlarına veya kendisi adına mal almaya yetkili olanlara ait olup olmadığı sorulmalı, daha sonra gerekirse davalı asil ya da o dönemde çalışanları veya mal teslim almaya yetkili olanlar yönünden imza incelemesi yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara