Esas No: 2019/903
Karar No: 2022/15707
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/903 Esas 2022/15707 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/903 E. , 2022/15707 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen mahkeme kararında sanığın resmi belgede sahtecilik ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından yargılandığı belirtiliyor. Sanık hakkında sahtecilik suçunun zincirleme olarak işlendiği gerekçesiyle TCK'nin 43. maddesi uygulanması gerektiği ifade edilirken, 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçunda ise Anayasa Mahkemesi'nin 2022/44 Karar sayılı kararı sonrasında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan kanun maddesinde yapılan değişiklik gözetilmeden hapse çevrilme ihtarı yapılmasının yasaya aykırı olduğu ifade ediliyor. Kanunlar detaylı olarak şu şekilde verilmiştir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 6136 Sayılı Kanun'un 15/1. Maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendi
- 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik,6136 sayılı Kanun'a aykırılık
...
...
1)"Resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığın sahte nüfus cüzdanı talep belgesi ile nüfus müdürlüğünden nüfus cüzdanı aldığının anlaşılması karşısında, sahtecilik suçunun zincirleme olarak işlendiği dikkate alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2)"6136 sayılı Kanun'a aykırılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyizin incelenmesinde;
a) Sanığa isnat edilen 6136 sayılı Kanun'un 15/1. Maddesi gereğince kurulan hükümden
sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Kabule göre de; sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesiyle yapılan değişiklik gözetilmeden, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtarat yapılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.