Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/43030 Esas 2022/15708 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/43030
Karar No: 2022/15708
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/43030 Esas 2022/15708 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/43030 E.  ,  2022/15708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    ...


    5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme mercisinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın öncelikle muhatabın bilinen en son adresine çıkarılıp, bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine yapılması gerektiği; sanığın yokluğunda verilen hükmün sanığın sorgusunda bildirdiği "bünyan yolu 20 km. ...,... " olan iş yeri adresine tebliğe çıkarılıp buradan sorulmadan doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunun'un 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla; sanık müdafisinin öğrenme üzerine 13.05.2016 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1)5237 sayılı TCK'nin 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK'nin “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nin 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde denetime olanak sağlayacak biçimde, takdir hakkının hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerindeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; suça konu sahte sürücü belgesini kullanarak yargılamaya konu senetler ile abonelik ve kira sözleşmeleri düzenlemek suretiyle zincirleme şekilde gerçekleşen sahtecilik eyleminden dolayı yapılan yargılama sonunda, hükmün gerekçesinde alt sınırdan ceza tayini yoluna gidildiği belirtilip hüküm fıkrasında sanığın eylem ve suç kastıyla orantısız şekilde, yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilerek alt sınırdan uzaklaşılarak uygulama yapılıp gerekçe ile hüküm arasında da çelişki yaratılması suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
    2)5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara