Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5424 Esas 2022/2552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5424
Karar No: 2022/2552
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5424 Esas 2022/2552 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde kefil olan davalı, borç ödemezlik ve itiraz gerekçesiyle dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi davayı kısmen kabul etmiş, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmiştir. Davacı vekili istinaf ederek davanın tamamının kabul edilmesini talep etmiş, ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz yoluyla kararın bozulması talep edilmiştir. Yüksek Mahkeme, davacının temyiz başvurusunu kabul etmiş ve ilk derece kararını bozmuştur. Kararı bozan nedenler arasında, davalının arabuluculuk toplantısına katılmaması nedeniyle dava giderlerinin tamamından sorumlu tutulması, gayri nakdi kredi alacağına ilişkin hükmedilecek vekalet ücretinin maktu olması yer alır.
Kanun maddeleri:
- Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(11) maddesi
- Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 25. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1 maddesi
11. Hukuk Dairesi         2020/5424 E.  ,  2022/2552 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesin'ce verilen 06.11.2019 tarih ve 2019/276 E- 2019/1003 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.06.2020 tarih ve 2019/2037 E- 2020/717 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı borçlu EYB İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında 12/11/2012 tarihli 4.375.000,00 TL tutarlı, 08/08/2016 tarihli 10.000.000,00 TL tutarlı, 26/02/2018 tarihli 22.000.000,00 TL tutarlı akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kefil olan davalının dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı olup ilgili TTK hükümleri uyarınca eş muvafakatinin alınmadığını, imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kredi alacağın tahsili için 05/03/2019 tarih 6618 yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/32193 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun kötü niyetli olarak borcun tamamına itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, davalının Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/32193 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların davaya konu edilen takip tarihi itibarıyla toplam 9.811,83 TL tutarındaki bizcard kredi kartı alacağı saklı kalmak kaydı ile; 3.958.599,81 TL nakdi ve 1.718.400,00 TL gayri nakdi alacak yönünden iptali ile gayri nakdi alacak yönünden depo talebinin kabulüne ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap sunmamış, yargılama aşamasında duruşmaya katılan vekili davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, davacı ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalının kredi limitinin toplam 36.375.000,00 TL olduğu, davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olup davacı banka tarafından asıl borçluya kullandırılan nakdi krediler nedeniyle limit dahilinde hesaplanan nakdi kredi alacağının tamamından sorumlu olduğu, depo bedeliyle ilgili talep yönünden; davacı bankanın dava dışı asıl borçluya genel kredi sözleşmelerine dayanılarak teminat mektubu kredisi kullandırdığı ve bu sebeple 31/08/2018 tarihinde 1.718.400,00 TL tutarlı teminat mektubunu verdiği ve halen nakde çevrilmediği, geçerli olduğu, takip dayanağı sözleşmelerin teminat mektup kredisi tutarının gerek asıl borçludan gerekse kefilden talep edilebileceğine ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmelerin 4.2.19 maddesinin bu yönde açık hüküm ihtiva etmediği gibi bu madde uygulanması halinde dahi ancak asıl borçlu için geçerli olup, kefilin borcunu kapsamadığı, yine sözleşmelerin 3.5.2.1 ve 3.5.2.6 maddeleri de teminat mektubu depo talebi ile gibi açık hüküm barındırmadığından gayri nakdi depo talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
    Davacı vekili, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre hesaplanan asıl alacak, akdi faiz ve temerrüt faizi hesabında hatalı bir yön bulunmadığı, incelenen sözleşme hükümlerine göre davalının gayri nakdi krediler yönünden sorumlu olacağına dair ayrıca düzenleneme bulunmadığından sözü edilen alacak kaleminin davalıdan tahsil edilemeyeceği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararına karşı yapılan aşağıdaki bent kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini müşterek müteselsil kefil olarak imzalayan davalıya karşı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
    Davacı vekili, işbu dava açılmadan önce arabulucuya müracaat etmiş ve davalının katılmaması üzerine 2019/36681 Dosya numaralı 03/05/2019 tarihli son tutanak düzenlenmiştir.
    Konuya ilişkin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başılığını taşıyan 18/A-(11) (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)maddesinde “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez." denilmektedir. Yine Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin “Dava şartı olarak arabuluculukta arabuluculuk faaliyeti” başlığında 25. maddesi de “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklindedir.
    Davalının davacı tarafından arabuluculuğa davetine katılmayan ve son tutanaklada tespit altına alınması karşısında, mahkemece davanın kısmen reddine karar verilmesi durumunda davalı lehine vekalet ücretine hak kazanamayacak olup ayrıca ilk derece mahkemesince de yapılan vekalet ücret hesaplaması gayri nakdi kredi hesabı da katılarak tüm talep edilen alacak üzerinden yapılması da doğru olmamıştır. Zira gayri nakdi kredi alacağına ilişkin hükmedilecek vekalet ücreti maktu olmalıdır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yönde ki temyiz itirazının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle, davacının sair temyiz isteminin reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara