Esas No: 2021/14381
Karar No: 2022/10064
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14381 Esas 2022/10064 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14381 E. , 2022/10064 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 43. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/06/2016 gün 2015/663 esas ve 2016/439 sayılı kararının sanığın bilinen adresine gönderildiği, tebligatın sanığın tanınmadığından bahisle merciine iade edilmesinden sonra kararın sanığın MERNİS adresine gönderildiği, ancak Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliği yerine merciine iade edilmesi üzerine, önceki tebligatın iade edildiği adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince usulsüz olarak tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın temyiz isteğinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Sanığın 27/02/2015 tarihli eylemi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, 07.04.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, sanığın 08.07.2015 tarihli eylemi ihlal sayılarak kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırıldığı ve 02.09.2015 tarihli iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, ayrıca 30.04.2015 tarihli eylemi nedeniyle 11.11.2015 tarihli iddianame düzenlenerek açılan kamu davasının incelemeye konu suça ilişkin 2015/663 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, 31.05.2015 tarihli eylemi nedeniyle 09.11.2015 tarihli iddianame düzenlenerek açılan kamu davasının incelemeye konu suça ilişkin 2015/663 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, yine 09.08.2015 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 191/6. fıkrasında yer alan “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez” hükmüne aykırı şekilde 07.09.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmişse de sehven verildiği gerekçesiyle söz konusu kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırıldığı ve 09.09.2015 tarihli iddianame düzenlenerek açılan kamu davasının incelemeye konu suça ilişkin 2015/663 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise belirlenen temel ceza üzerinden zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle sanık hakkında mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmakla,
Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile, birleşen dosya kapsamında verilen 07.04.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın 30.04.2015, 31.05.2015, 08.07.2015 ve 09.08.2015 tarihli eylemleri kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.